Ekşi… Dilimizdeki altı tat bölgesinden biri; tatlı, tuzlu, acı, ekşi, umami ve nişastalı. Tabi şimdilik sadece altı, ilerleyen günlerde kim bilir daha neler bulunur. Peki en temel olarak öğretilen dört tat duyusuna dönersek ve yeni tatları unutursak, tatları hangi besinlerle eşleştirirdik? Mesela tatlı deyince aklımıza hemen şeker gelirdi, adına yakışır biçimde tuzu tuzlu tat diye eşleştirirdik, acı tada ulaşmanın en kolay yolu kapsaisin olduğundan acı tat eşittir biber olurdu bizim için. Ekşiye ne derdik peki? Kumkuat demezdik herhalde, daha kolay ulaşılabilir bir şey olurdu. İşte ekşiyle eşleşen o kolay ulaşılabilir besin bugün konuğumuz.
Tadına ekşi diyoruz ama tatlandırmak için de kullanıyoruz kendisini. Bugünkü konuğumuz limon. Bilimsel adıyla Citrus limon. Kendine ait ağacı olmakla birlikte aslında ağaç kavunu denilen narenciyeyle “lime” denilen misket limonunun bir melezidir. İlk kez 1747’de James Lind’in yaptığı ilk epidemiyolik çalışmada skorbüt hastalığına karşı çok etkili olduğu görülmüş. Limon çok az miktarda yağ ve protein içerir. Yaklaşık %10’unu karbonhidratlar oluştururken %88-89’unu da su oluşturur. 100 gram kabuksuz 29 kaloridir ki bu da alacağınız orta boy bir limonun yaklaşık 20 kalori içereceği anlamına gelir. Limondaki karbonhidratlar çoğunlukla çözünebilir liftir, birazı da glikoz, frultoz ve sükroz gibi basit şekerlerdir. Bu çözünebilir lif de pektindir. Pektin gibi çözünebilir lifler vücutta şeker ve nişasta gibi karbonhidratların sindirimini yavaşlatarak kan şekerini düşürebilmektedir. Limon iki vitamin ve bir mineral içerir. Onlar da C vitamini, B6 vitamini ve potasyumdur. Ama antioksidan içeriği yüksektir. İçinde hesperidin ve diosmin, kabuğunda ise eriocitrin ve limonen bulunur. Bu antioksidanlarla limon, kardiyovasküler sağlığa, anemiye ve kansere karşı olumlu etkilere sahiptir. Böbrek taşlarının oluşmasına karşı koruyuculuk sağlayabileceği için bu antioksidanlara sitrik asidi de ekleyebiliriz.
Limon suyu tüketerek de kabuğun içindeki maddelerin olumlu etkilerinden faydalanabilirsiniz. Limon tüketirken dikkat etmeniz gereken tek bir şey var; aşırıya kaçmamak. Çünkü limon çok asidik bir meyvedir. Bu asit dişlerinize zarar vereceği gibi ağzınızda yaralara sebep olup ağız ülserine yol açabilir. Aynı zamanda midenizin asitlik düzeyini arttırarak GÖRH’e (Gastro-Özefagial Reflü Hastalığı) neden olabilir.
Ekşi… Dilimizdeki altı tat bölgesinden biri; tatlı, tuzlu, acı, ekşi, umami ve nişastalı. Tabi şimdilik sadece altı, ilerleyen günlerde kim bilir daha neler bulunur. Peki en temel olarak öğretilen dört tat duyusuna dönersek ve yeni tatları unutursak, tatları hangi besinlerle eşleştirirdik? Mesela tatlı deyince aklımıza hemen şeker gelirdi, adına yakışır biçimde tuzu tuzlu tat diye eşleştirirdik, acı tada ulaşmanın en kolay yolu kapsaisin olduğundan acı tat eşittir biber olurdu bizim için. Ekşiye ne derdik peki? Kumkuat demezdik herhalde, daha kolay ulaşılabilir bir şey olurdu. İşte ekşiyle eşleşen o kolay ulaşılabilir besin bugün konuğumuz.
Tadına ekşi diyoruz ama tatlandırmak için de kullanıyoruz kendisini. Bugünkü konuğumuz limon. Bilimsel adıyla Citrus limon. Kendine ait ağacı olmakla birlikte aslında ağaç kavunu denilen narenciyeyle “lime” denilen misket limonunun bir melezidir. İlk kez 1747’de James Lind’in yaptığı ilk epidemiyolik çalışmada skorbüt hastalığına karşı çok etkili olduğu görülmüş. Limon çok az miktarda yağ ve protein içerir. Yaklaşık %10’unu karbonhidratlar oluştururken %88-89’unu da su oluşturur. 100 gram kabuksuz 29 kaloridir ki bu da alacağınız orta boy bir limonun yaklaşık 20 kalori içereceği anlamına gelir. Limondaki karbonhidratlar çoğunlukla çözünebilir liftir, birazı da glikoz, frultoz ve sükroz gibi basit şekerlerdir. Bu çözünebilir lif de pektindir. Pektin gibi çözünebilir lifler vücutta şeker ve nişasta gibi karbonhidratların sindirimini yavaşlatarak kan şekerini düşürebilmektedir. Limon iki vitamin ve bir mineral içerir. Onlar da C vitamini, B6 vitamini ve potasyumdur. Ama antioksidan içeriği yüksektir. İçinde hesperidin ve diosmin, kabuğunda ise eriocitrin ve limonen bulunur. Bu antioksidanlarla limon, kardiyovasküler sağlığa, anemiye ve kansere karşı olumlu etkilere sahiptir. Böbrek taşlarının oluşmasına karşı koruyuculuk sağlayabileceği için bu antioksidanlara sitrik asidi de ekleyebiliriz.
Limon suyu tüketerek de kabuğun içindeki maddelerin olumlu etkilerinden faydalanabilirsiniz. Limon tüketirken dikkat etmeniz gereken tek bir şey var; aşırıya kaçmamak. Çünkü limon çok asidik bir meyvedir. Bu asit dişlerinize zarar vereceği gibi ağzınızda yaralara sebep olup ağız ülserine yol açabilir. Aynı zamanda midenizin asitlik düzeyini arttırarak GÖRH’e (Gastro-Özefagial Reflü Hastalığı) neden olabilir.