Kararlarımız ne kadar önemli değil mi hayatımızda? Hayatımıza yön veren, ömür boyu takip edeceğimiz yolu belirleyen veya o yolu değiştirmemizi sağlayan hep kararlarımız. Karar vermek kadar onu hayata geçirmek de zor. Belki türlü türlü engelleri aşmak, çeşit çeşit sınavdan geçmek zorunda kalacağız. Ve bunları yaparken tek bir motivasyonumuz olacak. Kararımızı gerçekleştirmenin bize vereceği huzur. Peki hayatımız için bu kadar önemli olan kararları hep doğru veriyor muyuz? Bi anlık heyecanla yanlış karar verdiğimiz olmuyor mu hiç? Tabi ki oluyor. Herkesin hayatında olmuştur. Ya da olacaktır. Belki de sonra çok pişman olup o kararı verdiğimiz andan çıkaracağızdır hıncımızı. Hah işte o kararın doğru olması için bize düşen en büyük görev sakin olmaktır o anda. Şimdi ben motivasyon konuşmacısı falan değilim, biliyorsunuz. Bunları da konuya giriş yapabilmek için anlattım. Konu sakinliğe geldiğine göre ben artık buradan yürüyeyim. Hayatımızda bizi sakinliğe yönelten temel aktivitelere biz meditasyon diyoruz. Siz ne diyorsunuz bilemem. Bu meditasyonların belki de en eski ve haliyle en köklü sistemi yogadır. Yoga, farklı hareketlerin bir araya gelmesiyle oluşan, bireye kazandırdığı zihinsel ve ruhsal huzurla binlerce insanı peşinden sürüklemiş ve binlerce yıl önce Hindistan’da doğmuş bir yaşam biçimidir aslında. Yaşam biçimi diyorum çünkü yoga bütün hayata etki eder. Mesela bizim birazdan inceleyecek olduğumuz ve dünya çapında bir akım haline gelen yogilerin uyguladığı “yogik beslenme”. Bakalım neymiş?
Yogik beslenme ismi yerine yogasal beslenme diyen de var. Ama ben biraz daha eğlenceli bulduğum için yogik dermeyi tercih ettim. Bi de bu beslenme şeklini anlatmadan önce kullanacağım Ayurveda kelimesinden bahsedeyim. Ayurveda eski bir hint sağlık bilimidir. Yogik beslenme de Ayurveda’dan destek almıştır. Yogik ve Ayurvedik felsefede besinler üç ana bölüme ayrılmıştır her şey gibi. Bunlar; tamasik, rajasik ve satvik gıdalardır. Temel olarak amaç olabildiğince satvik beslenmektir. Peki satvik, tamasik ve rajasik besinler nelerdir? Satvik gıdalar genel olarak saflığı temsil eder. Bedenimize ve zihnimize en yararlı gıdalar bu grupta toplanmıştır. Taze meyve ve sebzeler, süt ve süt ürünleri, kuru fasulye gibi bakliyatlar, tam tahıl ürünleri ve tabi ki saf su. Besin maddeleri bunlar olmakla birlikte bu malzemelerle yapılmış yemeklerin taze pişmiş olması önemlidir. Rajasik gıdalar ise daha çok vücudu uyaran besin maddelerinden oluşmuştur. Acı besinler, baharatlar, yumurta, çay, kahve, soğan, sarımsak, çikolata ve asitli gıdalar hep bu gruba dahildir. Yani az miktarlarda arada sırada tüketilebilirler. Tamasik gıdalardan ise kaçınılmalıdır. Tazeliği bozulmuş olan gıdalar bu gruba girer. Yani bayat, az ve çok pişmiş gıdalar buradadır. Ayrıca tüm et ürünleri, mantar, sirke, donmuş veya konserve edilmiş tüm gıdalar, alkol ve tekrar ısıtılmış yemekler de bu gruptadır. Et ve et ürünlerinin beslenmede yer almaması ama süt ve yumurtanın olması bakımından yogik beslenme lakto-ovo vejeteryanlığa benziyor diyebiliriz. Ama aynısı diyemeyiz.
Yogik beslenmeyi böyle özetleyebiliriz. Tabi beslenme işin sadece bir parçası. Ve beni ilgilendiren parçası. Yoganın zihin ve ruh huzurunu sağlama amacına hizmet eden bir diğer faktörü. O yüzden olmazsa olmazı. Benden anlatması…
Kararlarımız ne kadar önemli değil mi hayatımızda? Hayatımıza yön veren, ömür boyu takip edeceğimiz yolu belirleyen veya o yolu değiştirmemizi sağlayan hep kararlarımız. Karar vermek kadar onu hayata geçirmek de zor. Belki türlü türlü engelleri aşmak, çeşit çeşit sınavdan geçmek zorunda kalacağız. Ve bunları yaparken tek bir motivasyonumuz olacak. Kararımızı gerçekleştirmenin bize vereceği huzur. Peki hayatımız için bu kadar önemli olan kararları hep doğru veriyor muyuz? Bi anlık heyecanla yanlış karar verdiğimiz olmuyor mu hiç? Tabi ki oluyor. Herkesin hayatında olmuştur. Ya da olacaktır. Belki de sonra çok pişman olup o kararı verdiğimiz andan çıkaracağızdır hıncımızı. Hah işte o kararın doğru olması için bize düşen en büyük görev sakin olmaktır o anda. Şimdi ben motivasyon konuşmacısı falan değilim, biliyorsunuz. Bunları da konuya giriş yapabilmek için anlattım. Konu sakinliğe geldiğine göre ben artık buradan yürüyeyim. Hayatımızda bizi sakinliğe yönelten temel aktivitelere biz meditasyon diyoruz. Siz ne diyorsunuz bilemem. Bu meditasyonların belki de en eski ve haliyle en köklü sistemi yogadır. Yoga, farklı hareketlerin bir araya gelmesiyle oluşan, bireye kazandırdığı zihinsel ve ruhsal huzurla binlerce insanı peşinden sürüklemiş ve binlerce yıl önce Hindistan’da doğmuş bir yaşam biçimidir aslında. Yaşam biçimi diyorum çünkü yoga bütün hayata etki eder. Mesela bizim birazdan inceleyecek olduğumuz ve dünya çapında bir akım haline gelen yogilerin uyguladığı “yogik beslenme”. Bakalım neymiş?
Yogik beslenme ismi yerine yogasal beslenme diyen de var. Ama ben biraz daha eğlenceli bulduğum için yogik dermeyi tercih ettim. Bi de bu beslenme şeklini anlatmadan önce kullanacağım Ayurveda kelimesinden bahsedeyim. Ayurveda eski bir hint sağlık bilimidir. Yogik beslenme de Ayurveda’dan destek almıştır. Yogik ve Ayurvedik felsefede besinler üç ana bölüme ayrılmıştır her şey gibi. Bunlar; tamasik, rajasik ve satvik gıdalardır. Temel olarak amaç olabildiğince satvik beslenmektir. Peki satvik, tamasik ve rajasik besinler nelerdir? Satvik gıdalar genel olarak saflığı temsil eder. Bedenimize ve zihnimize en yararlı gıdalar bu grupta toplanmıştır. Taze meyve ve sebzeler, süt ve süt ürünleri, kuru fasulye gibi bakliyatlar, tam tahıl ürünleri ve tabi ki saf su. Besin maddeleri bunlar olmakla birlikte bu malzemelerle yapılmış yemeklerin taze pişmiş olması önemlidir. Rajasik gıdalar ise daha çok vücudu uyaran besin maddelerinden oluşmuştur. Acı besinler, baharatlar, yumurta, çay, kahve, soğan, sarımsak, çikolata ve asitli gıdalar hep bu gruba dahildir. Yani az miktarlarda arada sırada tüketilebilirler. Tamasik gıdalardan ise kaçınılmalıdır. Tazeliği bozulmuş olan gıdalar bu gruba girer. Yani bayat, az ve çok pişmiş gıdalar buradadır. Ayrıca tüm et ürünleri, mantar, sirke, donmuş veya konserve edilmiş tüm gıdalar, alkol ve tekrar ısıtılmış yemekler de bu gruptadır. Et ve et ürünlerinin beslenmede yer almaması ama süt ve yumurtanın olması bakımından yogik beslenme lakto-ovo vejeteryanlığa benziyor diyebiliriz. Ama aynısı diyemeyiz.
Yogik beslenmeyi böyle özetleyebiliriz. Tabi beslenme işin sadece bir parçası. Ve beni ilgilendiren parçası. Yoganın zihin ve ruh huzurunu sağlama amacına hizmet eden bir diğer faktörü. O yüzden olmazsa olmazı. Benden anlatması…
Kararlarımız ne kadar önemli değil mi hayatımızda? Hayatımıza yön veren, ömür boyu takip edeceğimiz yolu belirleyen veya o yolu değiştirmemizi sağlayan hep kararlarımız. Karar vermek kadar onu hayata geçirmek de zor. Belki türlü türlü engelleri aşmak, çeşit çeşit sınavdan geçmek zorunda kalacağız. Ve bunları yaparken tek bir motivasyonumuz olacak. Kararımızı gerçekleştirmenin bize vereceği huzur. Peki hayatımız için bu kadar önemli olan kararları hep doğru veriyor muyuz? Bi anlık heyecanla yanlış karar verdiğimiz olmuyor mu hiç? Tabi ki oluyor. Herkesin hayatında olmuştur. Ya da olacaktır. Belki de sonra çok pişman olup o kararı verdiğimiz andan çıkaracağızdır hıncımızı. Hah işte o kararın doğru olması için bize düşen en büyük görev sakin olmaktır o anda. Şimdi ben motivasyon konuşmacısı falan değilim, biliyorsunuz. Bunları da konuya giriş yapabilmek için anlattım. Konu sakinliğe geldiğine göre ben artık buradan yürüyeyim. Hayatımızda bizi sakinliğe yönelten temel aktivitelere biz meditasyon diyoruz. Siz ne diyorsunuz bilemem. Bu meditasyonların belki de en eski ve haliyle en köklü sistemi yogadır. Yoga, farklı hareketlerin bir araya gelmesiyle oluşan, bireye kazandırdığı zihinsel ve ruhsal huzurla binlerce insanı peşinden sürüklemiş ve binlerce yıl önce Hindistan’da doğmuş bir yaşam biçimidir aslında. Yaşam biçimi diyorum çünkü yoga bütün hayata etki eder. Mesela bizim birazdan inceleyecek olduğumuz ve dünya çapında bir akım haline gelen yogilerin uyguladığı “yogik beslenme”. Bakalım neymiş?