Siz bir diyete başlamadan önce o diyetin uygulanabilirliğine, maliyetine, kolaylığına yani kısaca size uymasına bakar mısınız? Yoksa direk ilk önünüze gelene başlar mısınız? Aslına bakarsanız hepsinden önce vaatler geliyor. İşte bir haftada 10 kilo 5 kilo filan… İnsanları daha çok bu cezbediyor. Bir de tabi popülerlik… Ama tüm bunlara inanmayıp daha doğrusu kanmayıp diyetin sağlıklı ve kolay olmasını şart koşan insanlar da var. Evet, kabul ediyorum nispeten az ama var. Bugün elimdeki diyet çok taze. O yüzden ne kadar popülariteye sahip olur, kaç kişi bu diyeti benimser, onu bize zaman gösterecek. Giriş bölümünden sonra ne kadar sağlığa uygun olduğunu da göreceğiz. Ama tartışamayacağımız bir şey varsa o da kolaylığı. Zaten kolay dediğimden de anlamışsınızdır, burada kalori filan yok. Ve tabi kalori cetveli ve mutfak tartısı gibi araçlar da. Burada sadece avucunuz var. Nasıl mı? İşte böyle.
Diyetimizin adı Scandi Sense. Aynı adı taşıyan bir kitabı da var. Diyetin yazarı ise 39 yaşındaki Danimarkalı diyetisyen Suzy Wengel. Ancak her ne kadar yazarımız diyetisyen olsa da diyetimiz bir deneyim hikayesi ile başlıyor. Kendisi ikinci çocuğunu doğurduktan sonra aldığı kiloları verdiği ve koruduğu yolu diyetleştirmiş. Gelelim diyetin içeriğine. Bu diyette porsiyon ölçüleriniz avuçlarınız. Yani resmen 1 avuç makarna, bir avuç salata ölçeceksiniz. Diyetin içeriğine devam etmeden burada aklınıza gelmiş olabilecek bir soru olabilir. Her insanın avucu aynı değil ki, o zaman porsiyon kontrolü de aynı olmaz ve herkeste işe yaramaz. Bence diyetin yanlışlarından birine parmak bastınız, sizi tebrik ediyorum. Büyük ihtimalle sevgili diyetisyenimiz şöyle düşünmüştür; avucu büyük olan insanların bazal metabolizma hızları (BMR) da yüksektir, demek ki onların daha fazla besine ihtiyaçları vardır. Şimdi burada şöyle bir uyumsuzluk var ki bazal metabolizma hızı ile avuç büyüklüğü doğru orantılı olacak diye bir şey yok. Ayrıca biz bazal metabolizma hızını hesaplarken avuç büyüklüğünden ziyade yaşa, boya, ağırlığa, beden küle indeksine (BKİ), ideal BKİ’ye ve olması gereken ağırlığa bakıyoruz. Neyse bu birinci yanlış bence ve devamı var. Diyete dönersek, her öğünde 4 avuç besin tüketme hakkınız var. Diyetin 1 ve 2 numaralı avuçları sebze veya salatadan oluşuyor. Bu öğünde de karbonhidrat olacağı için ister 1 ister 2 avuç salata veya sebzeyi her öğünde tüketebilirsiniz. 3. avuçta ise proteinler olmalı. Bu avuç tercihinize göre az yağlı süt ürünleri, et, yumurta, balık veya kinoa gibi vegan opsiyonlarınız olabilir. Egzersiz yapıyorsanız bu miktarı 3 öğün, eğer yapmıyorsanız 2 öğün tüketiyorsunuz. Son avuç ta da karbonhidratlar var. Bu bazen makarna, bazen bir avuç kadar ekmek, bazen de meyve olabilir. Scandi Sense diyetinde yağlar ise kaşıkla ölçülmüş. Her öğünde toplam 1-3 yemek kaşığı yağ alabilirsiniz. Bu yağlar zeytin yağı, üzüm çekirdeği yağı, fıstık yağları veya fıstıklar, tohumlar (keten tohumu, chia), mayonez, avokado, pesto sosu, tereyağ, krema, yağlı peynir ya da bitter çikolata olabilir. Bu diyeti uygularken günde 2,5 litre su tüketmeniz gerekiyor. Su dışında sütsüz ve şekersiz kahve, çay ve şekersiz içecekleri tüketebilirsiniz. Süt ürünlerinde ise günde 300 ml sınırı var. Yağ yüzdesi %9’u geçmeyen süt ürünlerini her öğününüze 2 yemek kaşığı ekleyebilirsiniz. Tuz tüketimini aşmamak şartıyla baharat konusunda bir kısıtlama yok. Eğer kendinizi şımartmak istiyorsanız da abartmamakkaydıyla dondurma. düşük yağlı cips, pasta, tortilla ve tatlı içecekleri bir öğün yerine tüketebilirsiniz.,
Evet. Scandi Sense diyeti bu kadar. Biraz yukarıda yeri gelmişken bence birinci hatayı söylemiştim ya. Bu da ikincisi. Sebzeler de karbonhidrat içermesine rağmen ekstra olarak biraz daha karbonhidrat tüketiyoruz, keza aynı şekilde proteinler yağ içermesine rağmen yine fazladan yağ tüketiyoruz. Bu durumda karbonhidrattan %55’i, yağdan da %30’u geçmemiz çok olası. Ve tabi bu denge pişirme yöntemlerine çok bağlı. Sonuç olarak diyet kişiye özgüdür diye boşuna demiyoruz.