SÖMÜRÜSÜZ KAHVE: ZAPATİSTA KAHVE KOOPERATİFİ

Beslenme sistemimizdeki en önemli unsurlardan biri içeceklerimiz. Öyle ki artık tercihlerine göre insanları “kahve insanı” ya da “çay insanı” diye ayırıyoruz. Bir tarafta kahve içmeden ayılamayanlar, diğer tarafta çaysız bir hayat düşünemeyenler. Hatta eskiden kahve severler ağır basmış olacak ki sabah yenilen öğüne, “kahveyle yenilen atıştırmalık” anlamında “kahvaltı” denilmiş. Öte yandan günümüzde kahve üzerinden şekillenmiş çok büyük bir ekonomi var ve bu ekonomi yüzünden kahve işçileri sömürülmeye devam ediliyor. Bu ekonomi o kadar büyük ki kahve, ham petrolden sonra dünyada ticareti en çok yapılan ikinci madde konumunda. Bunun sonucu olarak da alışveriş merkezlerinde, yol kenarlarında ya da benzin istasyonlarında açılan kurumsallaşmış kahve mağazalarını görüyoruz. Bugün size bu ekonomik düzene girmeyi reddederek sömürüsüz kahve ticareti yapan bir kooperatiften bahsedeceğiz.   Çünkü kooperatifler ve kolektifler de dünyada beslenmenin önemli birer parçalarıdır. Bu parçaları da tanıtmak bizim görevimiz…

 

Bugünkü konumuzu duymuş olmanız kuvvetle muhtemel, özellikle de büyükşehirlerde yaşıyorsanız. Konumuz Zapatista Kahve kolektifleri ve Zapatista örgütlenmesi. Olay bizden çok uzakta ve çok önce başlıyor. Amerika kıtasının keşfi ile yok edilen ya da köleleştirilen yüzlerce yerel halktan biri de Maya yerlileri. Kıtanın önemli kahve kaynaklarından olan Meksika’nın Chiapas eyaletinde yaşayan yerliler, kendilerine uygulanan baskı ve sömürü düzenine karşı “Ya Basta!” (Artık Yeter!) diyerek 1982 yılında Meksika hükümetine karşı “Zapatista” adında bir örgütlenmeye gitti. Adlarını Meksika Devrimi’nin (1910-1920) lideri Emilliano Zapata’dan alan Zapatistalar, 1999 yılında 200 küçük kahve üreticisinin katılımıyla ilk kooperatiflerini Chiapas eyaletinde kurdu. İlk yıl 345 ton kahveyi muhalif dayanışma ağları ile mevcut ekonomiye girmeden Avrupa ve Amerika’da dolaşıma sokmayı başaran kooperatif, daha sonraki yıllarda birçok kooperatif kurarak ve dayanışma ağlarını geliştirerek sömürüsüz kahve ekonomisini 5 kat büyüttü. Zapatistalar sanayileşmeye karşı oldukları için Chiapas bölgesinde otoyol dahi bulunmuyor. Bu yüzden ürettikleri kahvelerde hava kirliliğinin ve egzoz dumanın etkisinden bahsetmek mümkün değil. Ayrıca kooperatifler bütün üreticilerin katılımı ile “biyolojik kahve sertifikası” da almış. Hatta üretilen kahveler yükleme yapılacak limanlara kadar binek hayvanların sırtında taşınıyor hala. Bu yüzden bu kahvelerin satıldığı birçok platformda “Dünyanın en organik kahvesi” tanımlamasını görmeniz mümkün. Zapatista kahvelerinin satımından elde edilen gelirin büyük bir kısmı bölge halkının eğitim, sağlık gibi toplumsal ihtiyaçları için kullanılırken kalan küçük bir kısmı da üreticilerin ve dayanışma ağındaki insanların “geçim payı” olarak ayrılıyor. Bu nedenle Zapatista kahve kooperatifleri fair trade ticaret anlayışının en önemli örneklerinden biri desek yanlış olmaz.

 

Peki bu kahveleri nereden temin edebiliriz? İstanbul Zapatista Kahve Kolektifi kurulmuş durumda. Aynı zamanda bazı üçüncü nesil kahvecilerde de Zapatista kahvelerini bulabilirsiniz.

İstanbul Zapatista Kahve Kolektifi Facebook sayfası

 

Kaynaklarım:

  1. https://kahvebaz.com/zapatista-kahve-ozgurlugun-kahvesi/
  2. https://yesilgazete.org/blog/2017/01/21/kahve-artik-chiapas-dan-geliyor-2-ercument-gurcay/