TEMİZLİK MODA OLDU: DETOKS

Çoğu inanışta insan vücudunun doğarken saf, yani temiz olduğuna inanılır. Bu metaforik bir düşünce tabi. Tamamen masum olunduğu ve vücudun hiçbir kötülük barındırmadığı kastedilir. Peki gerçek anlamda temiz miyiz doğarken? Tükettiğimiz hiçbir şey olmadığından, yani vücudumuzda bizi kirletecek bir şey olmayacağından evet, temiziz. Bu demek oluyor ki şimdi tam anlamıyla temiz değiliz, çünkü çok şey tüketiyoruz. O zaman temizlenmemiz lazım. Tam da bu noktada bugünkü konumuz başlıyor. Temizlik ve arınma vadeden bir akım. Ne ola ki?

Aslında bu akım bir diyet olarak başladı. Yani belirli bir süre içindi. Sonra yaygınlaştı ve tüm dünyada bir akım haline geldi. Arınma dememden de anlayacağınız üzere bugün detoks akımı üzerine konuşacağız. Detoks kelimesi, organizmanın toksik maddelerden arınması anlamına gelen detoksifikasyon kelimesinin kısaltılmış yaygın hali. Artık sağlıklı besinler sunmak popüler hale geldiği için detoks içeceklerine de ulaşmanız gayet kolay. Vücudu toksinlerden arındırmak ve temizlemek tabi ki önemli. Ancak detoksifikasyon işlemi bir kiviyi, bir kırmızı elmayı ve biraz da kabağı blendırdan geçirip içmek kadar kolay değil ki beslenmenizden uyku düzeninize, fiziksel aktivitenizden terleme kapasitenize kadar her şeyiniz önemlidir detoksifikasyon için. Yani o köşedeki büfeden bir detoks suyu alarak arınmış olmuyorsunuz. Çünkü detoks komplike bir iştir. Yine de sebze-meyve suları tüketmenin faydaları vardır tabi. Bir defada çok sayıda vitamin-mineral almış olursunuz. Tabi şeker de alabileceğinizi unutmayın. O yüzden detoks karışımına katılan meyveleri dikkatli seçmeniz gerekir.

Vücudunuzu toksinlerden arındırmanızın en iyi yolu temiz beslenmektir. Bunun için olabildiğince doğal sebze ve meyve tüketmek, doğal olarak ağır metal barındıran dip balıkları ve midye gibi ürünler tüketmemek, bol su tüketmek, gıdalarda pestisit kalıntılarından uzak durmak gerekir. Ayrıca “arınacağım” diye de sadece detoks suları tüketmek de ciddi eksikliklere yol açabilir.