Sevdiklerinizle çok güzel bir akşam yemeği. Etrafta da kimse yok sizi rahatsız edecek. Sakin bir gölün kıyısındasınız. Masanın da baş köşesinde balık var. Tam istediğiniz gibi.Sohbet, muhabbet gırla gidiyor. Balık da enfesmiş gerçekten. Çok keyifleniyorsunuz.İki kadeh parlatalım diyorsunuz. Siz daha düşünürken masanın köşesinde beliriveriyor şişe. Başlıyorsunuz sakilik yapmaya. Masada isteyene dağıtıyorsunuz. Tabi gece uzun ama siz hızlısınız. Bir , iki derken şişenin dibini görüyorsunuz. Bir anda mideniz ağırmaya , haraketleriniz yavaşlamaya başlıyor. “Tabi hızlı içtik.İyisi mi ben bi lavaboya gideyim de yüzüme su çarpayım.” diye düşünüyorsunuz. Ama bir sorun var. Masadan kalkıp lavaboya kadar yürüyemiyorsunuz; çünkü kalkarken bile dengenizi bulamıyorsunuz. Sanki beyniniz alarm veriyor gibi ritmik baş ağrılarınız da başlıyor. Kalakalıyorsunuz oturduğunuz yerde. Hafiften baş dönmesi de başlıyor. Bu sefer keyif olayını abarttığınızı kabul ediyorsunuz. Sevdiklerinizin yardımıyla arabaya bindirilip, eve bırakılıyorsunuz.
Sınırlı alkol alımının HDL yani iyi kolesterolü arttırdığı yönünde araştırma sonuçları bulunmuş. İyi demekle de sizi alkol tüketmeye teşvik etmiş olmayayım. Sınırlıdan kastım günde kadınlarda 15 g’dan az, erkeklerde 30 g’dan az. 15 g alkol de 33’lük bir şişe bira eder. Bir de sahte alkoller var şimdi. Onlar çok daha kötü. Çok net ölüme kadar götürür insanı. Mutlaka kapalı ve onaylı şişe olmasına dikkat edin . Alkolün keyif dolu masalarda bir araç olarak eşlik etmesi dileğiyle…