ÇİÇEKLERİN DE BAHARATLARI OLUR: SAFRAN

 

Siz hiç çocukluğunuzda okul önlerinde bekleyen seyyar satıcılar gördünüz mü?  Eminim ki görmüşsünüzdür. Mey-buzların, pamuk şekerlerin, buz limonların piyasasının kalbinin kalbinin attığı yerlerdir okul önleri. Yani çocukluğumuzda öyleydi. Şimdi devir değişti tabi. Kötü alışkanlıkların okul önlerine gelmesiyle kapandı o dönem. Ama o yıllarda bir kez okul önlerinden bir şey satın alırken görüldüğümüzde hemen aynı cümle yankılanırdı kulaklarımızda. “O şeyler çok sağlıksız.” Sonra ailelerin bu çabalarının yeterli gelmediğini düşünmüş olacaklar ki bakanlık duruma el attı. Açıkta satılan şeylerin zararlı olduğunu belirten bir sürü kamu spotu yayınladılar. Okulun duvarlarına afişler filan astılar. Sonra çocukların çok ilgi gösterdiği cipslere, çikolatalara, kolalara zararlı damgası vuruldu. Tüketicilerden de şöyle bir cevap alındı. “Güzel olan her şey zararlı zaten”. Günümüzde ise bu cümle biraz değişerek “Doğal olan her şey pahalı zaten.”e dönüştü. Pazara organik gıdaların girmesiyle siz de fark etmişsinizdir. Bir şeye “organik” etiketi iliştirilince fiyat otomatikman yükseliyor.  Fiyatın ve talebin eş zamanlı artması üreticilere çok cazip geldi tabi. Ve organik gıda sektörü bir anda yükselişe geçti. Organik ürünlerin ne kadar organik olduğu tartışılır tabi. Orası ayrı. Ama organik olmasa bile fiyatı yüksek olduğu için her zaman sofralarda bulunamayan gıdalarımız da var. Onun doğalı ile hilelisini fiyatından ayırt edemiyoruz çünkü her ikisi de gayet pahalı. Bugünkü konuğum safran. Tabi ki doğal olanı. Bakalım bu fiyatıyla baharatların göz dolduran üyesi bizlere ne gibi faydalar sunuyor.

Safran, süsengiller familyasından, diğer çiçekli bitkilerin aksine sonbaharda çiçeklerini açan ve 20-30 cm boylarına ulaşabilen soğanlı bir bitkidir. Bitkiden elde edilen baharatı da aynı isimle tanımlamışlar. Mor renkli bu bitkinin çiçeğinde üç tepecik vardır. İşte o tepeciğin kurutulup toz haline getirilmesi ile de dünyanın en pahalısı olarak bilinen safran elde edilmiş olur. Pahalılığı biraz da zahmetinin çok olmasından geliyor. Zira yarım kilo kadar baharat elde etmek için 75 bin çiçeğe, yani 225 bin tepeciğe gereksinim duyuluyor. Bundan dolayıdır ki 1 gram baharatı 15-20 liradır. Tabi yurt dışında bu fiyat 250 dolara kadar çıkıyor. Türkiye’de özellikle Safranbolu ve Urfa bölgelerinde yetiştirilir. Gıda, parfümeri,ilaç ve tekstildeki endüstriyel kullanım alanlarının dışında binlerce yıldır şifa verici bitki olarak da tüketilir. Sinirleri uyarma özelliği olduğundan cinsel isteği ve performansı arttırır. Yine aynı özellikle menstürasyon döneminin daha az sancılı geçmesini sağlar. Sonda söyleyeceğimi burada söylemiş olayım; bu özellik aynı zamanda hamilelik döneminde safranı tehlikeli hale getirir ve hamilelikte düşüğe sebep olabilir. Aynı zamanda yatıştırıcı etkisi de olan safran depresyondan anksiyeteye kadar bir çok psikolojik soruna çözüm olabilir. Safran potasyum açısından zengin olduğundan dolayı kan basıncını sağlıklı seviyede tutmaya yardımcı olur. Dolaylı olarak da kalp sağlığına … Safranın içerdiği en çok bilinen ve tedavi edici olarak kullanılan iki bileşiğin adları krosin ve safranaldır. Safran karotenoidlerden oldukça zengindir. Bu da hastalıklara karşı bir savunmacı olduğunu göstermektedir. Bu hastalıklara kanser de dahildir. Araştırmalar safranın anti kanser özelliklere sahip olduğu yönünde. Özellikle prostat ve meme kanserlerinde hücrelerin çoğalmasını önleyerek yayılmayı engellediği gösterilmiştir. Bilişsel faydaları Alzheimer hastaları üzerinde saptanmıştır. Yapılan klinik bir çalışmada hafif ve orta derecede Alzheimer geleneksel olarak kullanılan Alzheimer ilacı kadar etkili olduğu görülmüştür. Bu kadar faydasına rağmen tüktirken dikkatli olmak gerekir safranı. Az kullanımının bir zararı yoktur . Ama bronşite, astıma, öksürüğe, diş ve diş etlerine, kalp sağlığına, sinir sistemine ve hatta gözlere kadar her türlü sağlık sorunumuza faydası dokunan safranı yine de çok tüketmemeliyiz. Aksi takdirde hayati tehlike yaratabilecek zehirlenmelere yol açabiliriz. Böbreklerimize de zarar verebiliriz. Hamileleri tüketmemesi gerektiğini belirtmiştim zaten.