Bu yazımda girişi çok uzatmayacam çünkü konu genel kanının aksine çok uzun. Bugünkü konuğumu herkes çok sever filan diyemeyeceğim, bazıları sevmeyebilir. Hatta tadı da bunu desteklercesine alışılagelmişten bi hayli keskin. Yani çok seven de öyle kaşık kaşık yiyemez. Bugünkü konuğum hardal. Onu yalnızca sıktıkça ses çıkaran bir şişeden ibaret sanıyorsanız konuşacağımız şeyler var.
İLK ÖNCE HARDAL NEDİR????
Hardal, turpgiller ailesinden olup tohumları baharat olarak kullanılan sarı çiçekli otsu bir bitkidir. Ona yakın farklı türü olmasının yanında genelde iki ana türü baharat olarak bilinir ve kullanılır. Bunlar: Beyaz hardal ve siyah hardaldır.
Siyah hardal tohumu, Helenistik ve Roma döneminden şimdilere kadar bilinen ve kullanımına devam edilen, dolayısıyla gelenekselleşmiş bir hardal tohumudur. Asıl yetişme alanı gerçekleştirilen kazılarda Batı Asya ve Avrupa olduğu tespit edilmiştir. İşte o keskin hardal sosları bunlarla yapılmaktadır. Ha derseniz neden rengi sarı diye cevabı basit. İçinde zerdeçal var o yüzden.
Beyaz hardal yani yabani olarak, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Akdeniz ve Avrupa’da kendine yetişme alanı bulmuştur. Fakat asıl yetişme alanı Himalaya’nın etekleridir. Çiçekleri sarı renge sahiptir. Yalnız, hardalın tohum kısmından üretilen baharatı ise beyaz, sarı, siyah ya da kahverengi olabilmektedir. Tat olarak hafif tatlımsıdır ve bu yüzden özellikle salatalarda, et yemeklerinde, peynirlerde, sandviçlerde, çorbalarda kullanılmaktadır. Hardal tohumlarının ikisini de anlattım. Dileğinize ve arzunuza göre istediğinizi kullanabilirsiniz. Nasıl yapılacağını bilmiyorsanız sizin için en son ev yapımı hardal sosu sizlerle olacak. Tam tarif gibi değil de gibi gibi.
HARDAL SİZE DE İYİ GELECEK
“İyi hoş da neye iyi gelir ki bu” diyenler. Sizi de unutmadık. Bu bölüm sizler için. Hardal magnezyum, kalsiyum, fosfor, demir ve potasyum gibi mineraller içerir ki bu bile onu önemli kılmaya yeter ama dahası var. K, C, E ve B vitaminleri de içerir. Aynı zamanda tohumu iyi bir lif kaynağıdır. Peki bu içeriği vücudumuzda ne yapar. Hemen söyleyelim İçerdiği potasyum ve magnezyum mineralleri sayesinde kas ağrılarınızı azaltır. Yani duruma göre doğal bir ağrı kesicidir.. Kan basıncınızı düşürür ki biliyorsunuz bu kardiyovasküler sistemimiz ve dolayısıyla kalbimiz için çok önemlidir. Hardal vücudu toksinlerinden temizleyip bir detoks etkisi yaratır. İçeriğindeki lifin de etkisi var tabi. O da sindirim sistemimize bi nevi detoks uyguluyor. C vitamini bağışıklığımızı güçlendirirken K vitamini de kanın pıhtılaşmasını sağlıyor. Tabi ki damar içinde değil, bir yeriniz kanadığı zaman pıhtılaştırıyor. Yani olumlu bi şey.
SİZ HALA HAZIR SOS MU ALIYORSUNUZ?
Şimdi artık hardalın baharat olarak, tohum olarak salatalarda, çorbalarda hatta et yemeklerinde kullanıldığını ve bu kadar faydası olduğunu bildiğinize göre, söz verip de söylemediğim bir tek nasıl yapılacağı kaldı. Daha önceden de belirttiğim gibi bu tip hazır soslara mono-sodyum glutamat gibi bir sürü katkı maddesi katılıyor. Katkısız ve taze bir sos elde etmek için acı sevme durumunuza göre dilediğiniz kadar hardal tohumu ki aktarlarda bulabilirsiniz, az miktarda zeytinyağı, birkaç gram tuz ve biraz kendiniz elde ettiğiniz sarımsak tozu yeterli olacaktır. Önce hardal tohumlarınızı varsa blendırınızda toz haline getirip sırasıyla zeytinyağı, sarımsak tozu ve tuz ekleyerek dinlenmeye bırakın. 2 gün sonra hardalınız hazır. Tabi ben sade hardalı anlattım ama siz bal ya da istediğiniz bi baharat ekleyebilirsiniz. Ne diyelim, önce elinize sağlık sonra afiyet olsun.