Şimdi tam da sırası. Yaz bitiyor, yorgan üstüne yorgan aldığımız günler başlıyor yakında. Tam da geçiş dönemindeyiz yani. Sonunda bitiyor o bunaltıcı günler. Ancak bu dönemlerin bir hediyesi oluyor bize çoğu zaman. Hani mevsim yorgunluğu da diyorlar ya. Hafif bir soğuk algınlığı. Sürekli tıkalı bir burun, bir halsizlik filan. Hatta bazen topuzu kaçırıp yataklara düşürüyor bizi. Ne kötü bi durum değil mi. Hal böyle olunca aile eşraf toplanıyor başımıza. Şimdi bu olay eskiden olsa herkesin ağzında aynı öneri; nane limon. Ama yıllar geçtikçe bir çok şey değişti. Bu da değişti. Artık ballı zencefil var. Son yıllarda kıymeti bilinen bir bitki daha zencefil. Artık faydaları biliniyor ya her şeyde zencefil çıkıyor karşımıza. Zencefilin keskin bir tadı var. O yüzden yumuşatsın diye bal da ekliyorlar karışıma. Zencefil ile ilgili tarifler bu kadar artmışken, dolayısıyla bu kadar herkesin aklındayken hiç(!) duymayanlar için yakından bakalım.
Zencefil yüzyıllardır kullanılan bir bitkidir. Kendi familyasına sahiptir. Zencefilgiller. Zencefil Türkiye’de yetişmeyen bir bitki. Başta Çin olmak üzere Hindistan, Endonezya, Malezya, Japonya gibi tropik ve yarı tropik iklimlerde yetişiyor. Biz de kök olarak kullanmaya başlasak da Türkiye’de baharat olarak girmişti piyasaya. Yurt dışında kök bitki olarak başlanmış kullanılmaya. Değişik aromasından ötürü de şarap, gazoz, turşu ve reçel yapımında kullanılmış. Diğer bütün besinlerin olduğu gibi zencefilin de en önemli bileşeni su. Taze zencefilin kök halinde su oranı %80’e kadar çıkıyor. Yağ oranı da %1 civarında. İçeriğinde B6 ve C vitaminleri bulunur. Kalsiyum, magnezyum, potasyum, demir fosfor, manganez ve lif açısından da zengindir. Bu arada kuru zencefilin su oranın %10’a kadar düştüğünü de söylemiş olayım. Yani besin tüketmişken su da alayım diyorsanız taze zencefil daha iyi bir seçim olacaktır. Zencefilin en yaygın kullanımı soğuk algınlığı ve gribe karşı. Bir araştırmada zencefilin bulantıyı engellediği belirtilmiş. Bir diğerinde ise migren ağrılarını azalttığı. 10 kilolu erkekle yapılan bir deneyde ise bazı deneklere 2 gram zencefil tozu içeren bir sıcak içecek verilmiş kahvaltıda, sonuç ise zencefil tozu içenler daha az acıkmış. Küçük çaplı bir deney de olsa iştahı azalttığı söylenebilir. Egzersize bağlı kas ağrılarını azaltıp azaltmadığını görmek için de 74 gönüllüye günlük zencefil takviyesi verilmiş ve ağrıların %25 azaldığı sonucuna varılmış. Bir de zencefilin şu aralar bilinç altımıza yerleşmiş olmasını sağlayan tarifler var. Siz de mutlaka denk gelmişsinizdir. Böreğinden çayına, kurabiyesinden pastasına, çorbasından sosuna tatlı ya da tuzlu her şeyi var.
Zencefil aynı zamanda antikoagülen yani kan sulandırıcı bir etki yapabildiğinden bir kanama bozukluğunuz varsa veya kan sulandırıcı bir ilaç kullanıyorsanız tavsiye edilmez. Günlük tüketim de 4 gramın üstünde olmamalıdır. 2 yaşın altında da kullanılmamalıdır. Fazla tüketimi mide ekşimesi, deri döküntüsü de yapabilir. Yani her şey gibi; azı karar. çoğu zarar.