SÜTÜN PROBİYOTİK HALİ: KEFİR

Fermantasyon günlük hayatımızın önemli bir parçası. Ve fermantasyonu biz gerçekleştiremiyoruz. Yani bu konuda da bağımlıyız birilerine. Bu defa o birileri bakteriler. Tabi yararlı olanları. Onlar olmasa yoğurt diye bir şey olmayabilirdi hayatımızda. Ya da salatalarımıza sirke yerine başka bir şey döküyor olabilirdik. Alkolden haberimiz bile olmayabilirdi. Ama şimdi sirke de yoğurt da alkol de bildiğimiz şeyler. Daha nicesi var tabi. Bugünkü konuğumuz o nicelerden biri. Eskiden pek göz önünde değildi. Ama şimdi biliniyor ve “ne yediğimizi biliyor muyuz”a  konuk olacak kadar popüler. O zaman biraz daha yakından tanıyalım kendisini.

 

Bugün sütün bağırsaklara dost halini inceleyeceğiz. Yani kefiri. Kefir Asya ve Avrupa’nın dağlık bölgelerinde bulunmuş ilk kez. Geleneksel olarak inek veya keçi sütünün fermente edilmesi ile elde edilen bir içecektir. Sütün içerisine fermantasyonu sağlayan kefir tanecikleri eklenmesi ile oluşur. 24 veya daha uzun bir sürede kefir taneciklerindeki mikroorganizmalar sütteki şeker ile reaksiyona girerek sütü kefire dönüştürür. Bir başka tabirle taneciklerdeki laktik asit bakterileri laktozu laktik aside dönüştürür ve kefir elde etmiş olursunuz. Bu yüzden tadı yoğurt gibi hafif ekşidir. Ve laktoz intoleransı olan insanlar genellikle sorun yaşamazlar. Kefir kelimesi Türkçe’deki “keyif” kelimesinden gelmektedir. İçildikten sonra iyi hissedildiği için bu isim verilmiş. 175 mililitresi yaklaşık 100 kaloridir ve 6 gram protein, 7-8 gram karbonhidrat ve 3-6 gram yağ içerir. Ama bu içerikler kullanılan sütün türüne göre değişebilir. Vitamin olarak B12, B2, K2 ve D vitamini içerir kefir. Mineral tarafında ise kalsiyum, magnezyum ve fosfor vardır. Veganlar için üretilen bir çeşit kefir daha vardır. Onun sütü ise hindistan cevizi sütüdür ve bu bahsettiğim içerikler bulunmaz. Şimdi gelelim niye bağırsaklara dost olduğuna. Çünkü probiyotik bakterilerin çok iyi bir kaynağıdır. Bu mikroorganizmaların kilo kontrolüne, sindirime ve hatta beyin sağlığına olumlu etkileri vardır. Batı tarzı diyetlerde en iyi probiyotik kaynağı olarak yoğurt gösterilse de içerdiği 30 farklı mikroorganizma kefiri en iyi probiyotik kaynağı fermente süt ürünü yapar. Aynı zamanda kefirin içerdiği karbonhidrat türü kefiran ve Lactobacillus kefiri probiyotiği anti-bakteriyel etki göstermektedir. Bu etkisi ile kefir tümör gibi kontrolsüz çoğalan ve büyüyen hücrelere karşı da koruyucudur. K2 vitamini ve kalsiyum sayesinde kefir kemik erimesini riskini de azaltmaktadır.

 

Kefirin faydalarına karşın bilinen bir yan etkisi yoktur. Yalnız bağışıklık sistemi tehlikeli derecede güçsüz olan insanların fermente gıdalara birden yüksek miktarda başlaması sonucu diyare, konstipasyon ve şişkinlik gibi yan etkiler görülebilir. Kefir yapımı oldukça pratik olduğundan da sık tercih edilen bir içecektir. Öncelikle işe kefir tanecikleri de denen kültürle başlamak gerekir. Bu kültürü aktarlardan suyun içerisinde temin edebilirsiniz. Görüm itibari ile küçük bir karnabahardır kendisi. Yapmanız gereken bu kültürü sütünüze eklemek ve oda sıcaklığında 24-30 saat bekletmek. Tabi kefirin hava alabildiğinden ve karanlıkta olduğundan emin olarak. En son kefir kültürünü kefirden süzün ve işte kefiriniz hazır. Kefir kültürünüz su içerisinde yeni bir mayalama işlemini bekleyebilir. Peki kefirim oldu da şimdi ne olacak derseniz, birkaç fikir verebiliriz size. Öncelikle kefiri dilediğiniz meyvelerle blendırdan geçirerek istediğiniz tatta bir tatlı elde edebilirsiniz. Ya da kefiri krema ile kalınlaştırabilirsiniz. Kalınlaştırdıktan sonra da balla tatlandırmak sizin elinizde. Kefiri sade tüketmek ve kalorisini arttırmamak da bir seçenek tabi.  Ama bunlar da birer alternatif yani. Nasıl tüketeceğiniz size kalmış.

 

Kaynaklarım:

1)https://www.healthline.com/nutrition/9-health-benefits-of-kefir

2)https://www.bbcgoodfood.com/howto/guide/health-benefits-kefir