ZOR ZAMANLARINIZDA YANINIZDA: KAYISI

Zaten uzun bir süredir yazı yazmamış olmamla birlikte, daha da uzun zamandır ne yediğinizi de açıklayamadım sizlere. Ama yaza resmen girdiğimiz şu günlerde yavaş yavaş tezgahlara çıkmaya başlayan bir dostumuzu açıklamamak için tutamadım kendimi ve bu sessizliğe bir son verme ihtiyacı hissettim. Bu dostumuzu tanımayan yoktur diye düşünüyorum; çünkü toplum olarak mümkün olduğunca az hareket ederek yaşama eğilimindeyiz. Ve bunun sonucu olarak sık sık konstipasyon (kabızlık) sorunu yaşıyoruz. Kabızlık denilince de akla hemen dostumuzun adı gelir, kayısı, kayısı, kayısı.

 

Dostumuz kayısı. Gerek kuru, gerek yaş, gerekse de toz olarak çayların içinde sıkıntılı(!) günlerimizde hep yanımızda. Bilimsel olarak Prunus armeniaca adıyla bilinen kayısı, erik ve şeftali dostlarımızla yakın akrabadır. Aslında yabani bir bitki olmasından ve tarih öncesi zamanlardan  beri bulunabildiği için kayısının dünya çapında ne zamandan beri tüketildiğini anlamak zor. Ancak bilimsel adında geçen “Armenia” kelimesinden dolayı birçok bilim insanı kayısının kökeninin Ermenistan olduğuna inanır. Orijin konusundaki bu kesinsizliğe karşın kesin olan bir şey var; kayısının besleyici değeri. Orta boy bir kayısı yaklaşık 35 gramdır ve yalnızca 17 kalorilik bir enerji verir. Bu kalori değeri de yaklaşık 4 gram karbonhidrattan, 0,5 gram proteinden ve 0,14 gram da yağdan gelir. A, C ve E vitaminleriyle birlikte lutein, beta-karoten ve zeaksantin antioksidanlarını içerdiği için serbest radikallere karşı iyi bir savunucudur. Mineral olarak da potasyum içerdiğinden sinir sisteminin ve kas fonksiyonlarının düzenlenmesine yardımcı olur. Ancak esas kullanılma amacı bol lifli bir yapısının olmasıdır. Bu sayede hem bağırsağımızı temizler hem de sindirim kanalımızı düzenler. Su içeriği de yüksek olduğu için bu özelliği bir kat daha artar.

 

Kayısı tüketmenin herhangi bir tehlikesi ya da zararı yoktur. Tabi eğer alerjiniz yoksa. Bir de kayısının bu lifli yapısından faydalanmak için taze ya da kuru olarak kabuklu bir şekilde tüketmeniz gerektiğini unutmayın.

 

Kaynaklarım:

  1. https://www.healthline.com/nutrition/apricots-benefits
  2. https://www.organicfacts.net/health-benefits/fruit/apricots.html