KARBONHİDRATLA SAVAŞ: ATKİNS DİYETİ

  Şimdi insanların kendi beslenmeleri ile ilgili etkilenecekleri çok fazla mecra var. İnternet bunların başında gelse de televizyon programları, hemen her gazetenin beslenme köşesi, çeşitli dergiler ve posterler. Ama esas sorun şu ki gördüklerimiz ve etkilendiklerimiz her zaman doğru olmuyor. Çok fazla bilgi karmaşası ve çok fazla yanlış yönlendirici var. Günümüzde her ne kadar etkisi azalmış olsa da eskiden bir diyeti uluslararası bir gündem maddesi yapmak için kitap yazmak iyi bir yöntemdi. Shangri-la, Fulton diyeti gibi örnekler çoğaltılabilir. O zaman da internet vardı ama kitap yazmak daha cazip geliyordu insanlara. Şimdi de var tabi Scandi Sense gibi örnekler, ama az. Bir de insan bir kitap yazınca insanlar otomatikman o konu hakkında çok bilgili olduğunu düşünüyor. Gerçekte öyle olmasa da. Bugün yine popüleritesini adını aldığı bir kitaptan kazanan bir diyetim var size anlatacağım. Beni takip edin.

 

Eminim duymuşsunuzdur Atkins diyetini. Bir zamanlar çok övüldü, şimdi ise tezleri çürütülüyor. Peki kimdir bu Atkins, tezleri nelerdir, oradan başlayalım. Diyetin ve kitabın yazarı ABD’li kardiyolog Robert Atkins. Kitabını ise 1972’de yayımlandı. Kitap öyle popüler oldu ki sadece İngiltere’de 2003’te 3 milyonun üstünde insan denemişti ve ABD’de her 11 kişiden biri bu diyeti yaptı. Kitap 15 milyon gibi ulaşılması zor bir sayıda satıldı. Diyet neydi derseniz, anlatalım. Diyetimiz düşük karbonhidrat, yüksek protein ve yüksek yağlı bir beslenme planından oluşuyor. Hatta bu diyetin savunucuları istediğiniz kadar yağ ve protein alıp yüksek karbonhidrat almadığınız sürece kilo vermeye devam edeceğinizi söylüyor. Karbonhidratı bir anda kesmenin zor olduğunun farkında olacaklar ki diyeti 4 aşamaya ayırmışlar;

Aşama 1 (Giriş): 2 hafta boyunca her gün 20 gramın altında karbonhidrat alınmalı. Yapraklı yeşil bitkiler gibi karbonhidratı düşük olan sebzelerle birlikte yüksek derecede yağ ve protein içeren besinler tüketin.

Aşama 2 (Dengeleme): Diyetinize yavaşça daha fazla kuruyemiş, düşük karbonhidratlı sebzeler ve az miktar meyve ekleyin

Aşama 3 (İnce ayar): Hedef kilonuza çok yaklaştığınızda kilo kaybınız yavaşlayana kadar diyetinize daha fazla karbonhidrat ekleyin.

Aşama 4 (Muhafaza): Vücudunuzun tolere ettiği kadar karbonhidratı kilo almadan yiyebilirsiniz.

Diyet daha çok karbonhidratı düşürmek üzerine yoğunlaşmış; çünkü yağın ve porsiyon miktarının değil karbonhidratın kilo artışına sebep olduğu düşünülmekte. Maksat karbonhidratı keserek enerji kaynağı olarak yağların yakılması ve hızlı kilo kaybı sağlamak. Yağların sebep olabileceği ketosize ve onun yan etkilerine karşı da uyarıyor Atkins ama bu durumun geçici olduğunu söylüyor. Ayrıca Atkins diyetini benimseyip piyasaya düşük karbonhidratlı bira ve ekmek üreten firmalar da var.

 

Evet, diyetimiz basit. Kısa vadede kilo kaybedip mutlu olacak insanlar olabilir. Ama uzun vadede o insanlar verdikleri kiloları geri alıyorlar ve diyet süresince çektikleri sağlık sorunları ile kalıyorlar. Geçmişte yapılan 20’nin üzerinde çalışma bize düşük karbonhidratlı diyetlerin hızlı kilo vermede etkili olduğunu ancak bir çok sağlık problemlerine öncülük ettiğini gösteriyor. Ayrıca yüksek proteinli diyetler kemiklerden kalsiyumun çekilmesine ve ilerleyen aşamalarda osteoporozis gibi rahatsızlıklara da neden olabilir.

KARBONHİDRATLA SAVAŞ: ATKİNS DİYETİ

  Şimdi insanların kendi beslenmeleri ile ilgili etkilenecekleri çok fazla mecra var. İnternet bunların başında gelse de televizyon programları, hemen her gazetenin beslenme köşesi, çeşitli dergiler ve posterler. Ama esas sorun şu ki gördüklerimiz ve etkilendiklerimiz her zaman doğru olmuyor. Çok fazla bilgi karmaşası ve çok fazla yanlış yönlendirici var. Günümüzde her ne kadar etkisi azalmış olsa da eskiden bir diyeti uluslararası bir gündem maddesi yapmak için kitap yazmak iyi bir yöntemdi. Shangri-la, Fulton diyeti gibi örnekler çoğaltılabilir. O zaman da internet vardı ama kitap yazmak daha cazip geliyordu insanlara. Şimdi de var tabi Scandi Sense gibi örnekler, ama az. Bir de insan bir kitap yazınca insanlar otomatikman o konu hakkında çok bilgili olduğunu düşünüyor. Gerçekte öyle olmasa da. Bugün yine popüleritesini adını aldığı bir kitaptan kazanan bir diyetim var size anlatacağım. Beni takip edin.

 

Eminim duymuşsunuzdur Atkins diyetini. Bir zamanlar çok övüldü, şimdi ise tezleri çürütülüyor. Peki kimdir bu Atkins, tezleri nelerdir, oradan başlayalım. Diyetin ve kitabın yazarı ABD’li kardiyolog Robert Atkins. Kitabını ise 1972’de yayımlandı. Kitap öyle popüler oldu ki sadece İngiltere’de 2003’te 3 milyonun üstünde insan denemişti ve ABD’de her 11 kişiden biri bu diyeti yaptı. Kitap 15 milyon gibi ulaşılması zor bir sayıda satıldı. Diyet neydi derseniz, anlatalım. Diyetimiz düşük karbonhidrat, yüksek protein ve yüksek yağlı bir beslenme planından oluşuyor. Hatta bu diyetin savunucuları istediğiniz kadar yağ ve protein alıp yüksek karbonhidrat almadığınız sürece kilo vermeye devam edeceğinizi söylüyor. Karbonhidratı bir anda kesmenin zor olduğunun farkında olacaklar ki diyeti 4 aşamaya ayırmışlar;

Aşama 1 (Giriş): 2 hafta boyunca her gün 20 gramın altında karbonhidrat alınmalı. Yapraklı yeşil bitkiler gibi karbonhidratı düşük olan sebzelerle birlikte yüksek derecede yağ ve protein içeren besinler tüketin.

Aşama 2 (Dengeleme): Diyetinize yavaşça daha fazla kuruyemiş, düşük karbonhidratlı sebzeler ve az miktar meyve ekleyin

Aşama 3 (İnce ayar): Hedef kilonuza çok yaklaştığınızda kilo kaybınız yavaşlayana kadar diyetinize daha fazla karbonhidrat ekleyin.

Aşama 4 (Muhafaza): Vücudunuzun tolere ettiği kadar karbonhidratı kilo almadan yiyebilirsiniz.

Diyet daha çok karbonhidratı düşürmek üzerine yoğunlaşmış; çünkü yağın ve porsiyon miktarının değil karbonhidratın kilo artışına sebep olduğu düşünülmekte. Maksat karbonhidratı keserek enerji kaynağı olarak yağların yakılması ve hızlı kilo kaybı sağlamak. Yağların sebep olabileceği ketosize ve onun yan etkilerine karşı da uyarıyor Atkins ama bu durumun geçici olduğunu söylüyor. Ayrıca Atkins diyetini benimseyip piyasaya düşük karbonhidratlı bira ve ekmek üreten firmalar da var.

 

Evet, diyetimiz basit. Kısa vadede kilo kaybedip mutlu olacak insanlar olabilir. Ama uzun vadede o insanlar verdikleri kiloları geri alıyorlar ve diyet süresince çektikleri sağlık sorunları ile kalıyorlar. Geçmişte yapılan 20’nin üzerinde çalışma bize düşük karbonhidratlı diyetlerin hızlı kilo vermede etkili olduğunu ancak bir çok sağlık problemlerine öncülük ettiğini gösteriyor. Ayrıca yüksek proteinli diyetler kemiklerden kalsiyumun çekilmesine ve ilerleyen aşamalarda osteoporozis gibi rahatsızlıklara da neden olabilir.