NE ETSİZ NE DE SEBZESİZ: PEGAN DİYET

Toplumca ne çok şikayetimiz var di mi kendimizden? Ya sevmediğimiz bir özelliğimiz ya da alışkanlık haline gelmiş bir davranışımız yüzünden şikayetçiyiz. Alışkanlık haline gelmiş davranışlarımız bi nevi bağımlılığımız aslında. Ne yapsak kopamıyoruz. En çok beslenme konusunda şikayetçiyiz kendimizden. Ama yerken değil, yediklerimiz fiziğimizde kendini gösterdiği zaman aklımız başına geliyor. Mesela ben hiç Big Mac menüsü yerken “fast foodu bırakmam lazım” diyeni görmedim. Ama sonra çeşitli sağlık sıkıntıları yaşayıp diyeni çok gördüm.  Peki dedikten sonra ne oluyor? Ne olacak, diyetlerden medet umuluyor. Aylarca çeşitli diyetler yapılıyor çünkü zaten hali hazırda çok fazla diyet var. Bir tane doğru beslenme yolu olsaydı bir diyet olurdu herkes de onu yapardı. Ama ne öyle bir yol var ne de sadece bir doğru.Bugün sizlere alternatif oluşturabilecek bir diyeti yazacam. Ama öncesinde ufak bir hatırlatma. Daha önce sizlere veganlıktan ve paleo diyetten bahsetmiştim, hatırlıyorsunuz değil mi? İşte bugün anlatacağım diyet de ikisinin birleşimi. İsmi de pegan diyeti. İsmi daha çok veganlığı çağrıştırsa da bileşik bir diyet olan şu pegan diyetine bi bakalım.

İlk olarak 2015 yılında adı duyulsa da yeni yeni insanlığa nüfuz etmeye başladı bu diyet. Cleveland Clinic’ten çıkan diyet veganlığın ve paleo diyetin uygulanışlarının zor olmasının neticesinde bir çözüm yolu olarak bulunmuş. Ne veganlık kadar hayvansal ürün tüketimi konususunda katı ne de paleo diyet kadar sebze tüketimi sınırlı. Ama her şey doğal. Esas dikkat etmemiz gereken glisemik yük burada. Chia, susam, kinoa, keten tohumu gibi bitki tohumları ve yer fıstığı hariç kabuklu kuruyemişler her gün bir avuç tüketilmeli. Toplam diyetinizin %75’i şeker içermeyen sebzelerden ve meyvelerden oluşmalı. Tabi bu sebzelerin yağda kızartılmış olmaması da çok önemli. Hazır yağ demişken ekleyeyim. Pegan diyeti mutfaklarda sadece fındık yağını öneriyor. Çünkü diğer yağlar depolanmaya eğilimlidirler. Bir diğer kısıtlama da süt konusunda. İnek sütü ve bu sütten üretilmiş ürünler yasak. Organik keçi ve koyun sütü tavsiye edilmektedir bunun yerine. Eti sık tüketemeyeceğiniz için başta mercimek olmak üzere baklagiller sizin protein konusunda en büyük yardımcınız olacaktır. Ekmek ve buğday ürünlerini de hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Ekmeksiz yapamam diyorsanız da günde 2-3 ince dilim kepek ekmeği ya da yulaf kepeği tüketebilirsiniz. Geldik et konusuna. Kırmızı et kendi yağında ve az pişmiş olarak tüketilmeli. Ancak haftada 3 porsiyonu geçmemek kaydıyla. Türkiye’de size sunulan porsiyonların bir porsiyondan çok fazla olduğunu unutmayalım. Pegan diyetinde et sebzeden sonra geliyor. Kırmızı etin yerine somon ve sardalya gibi temiz deniz balıkları bolca öneriliyor. Kızartmadan haftada en az 3 gün yenilebilir. Bu diyette de işlenmiş her türlü gıdadan ve rafine şekerden uzak durmak gerekiyor.

Pegan diyetine sadık kaldığınızda kilo kontrolünüzü sağlamanız ve kolesterolünüzü düşürmeniz en büyük avantaj. Dezavantajı ise veganların en büyük derdi B12, D vitamini, demir, selenyum ve çinkonun yetersiz alınması. Burada az da olsa kırmızı et var ama yine de yetersiz. Ve ayrıca baklagiller karbonhidrat içerdiğinden en büyük yardımcımız olsa dahi sınırlı tüketmek çok önemli.