Dünya üzerinde kaç tane bitki türü var biliyor musunuz? Ben bilmiyorum. Ama çok olduğunu biliyorum. Farkında mısınız, hepsinin de bir faydası var. Onu içersen bir hafta içinde ülserin geçer, yok bunu içersen çocuğun olur ama istemezsen şunu iç doğal korunma yöntemi filan. Hatta Zaytung’ta bir haber vardı ya bununla ilgili “Kaynatılıp İçilince Herhangi Bir Şeye İyi Gelmeyen Bitki Keşfedildi.” diye. Tam cuk oturmuştu bu reklamların arttığı döneme. Eskiden halk arasında yaygındı böyle şeyler ama şimdi bazı doktorlar ve meslektaşlarım da bu işin içinde. Şunu da söyleyeyim yeri gelmişken. Bu reklamlar çoğunlukla gerçeği yansıtmıyor. Bir kere “mucize” diye tanımlanabilecek olağanüstü bir besinimiz yok. Reklam politikaları da tamamen pireyi deve yapmak. Mesela EGCG(epi-gallo-kateşin-3-gallat) içeren matchanın, “kansere karşı müthiş çözüm, içen kanser olmuyor” tarzı reklamlarıyla karşılaşabilirsiniz. Bugün de öyle bir reklamdan gördüğüm bir bitki konuğum. Daha doğrusu o bitkinin tohumları. Bakalım o reklamın gerçek kısmını bulabilecek miyiz?