Dünyada yemek kültürü hızla değişiyor. Artık yemek yemek sadece vücudun ihtiyacını karşılamak için yapılan bir eylem değil. Çünkü artık bir yemeğin göze hitap etmesi o yemeği tercih etmemiz için geçerli bir sebep. Peki ama yemek yemenin fizyolojik olarak hiç alakası olmayan göze hitap etmesi neden bu kadar önemli? Çünkü gördüğümüz şey vücudumuzda bazı değişikliklere yol açıyor. Mesela iştahımız artıyor, buna bağlı olarak ghrelin yani açlık hormonumuz çalışıyor. Çok aç olmasak bile o yemeği arzuluyoruz. Konuyla ilgili olarak daha önce yazdığım mirror glaze trendini hatırlarsınız. Bugün de öyle bir trendimiz var. Bakalım bu trend neymiş, nasıl doğmuş ve nasıl yapılıyor.
Bugünkü trend konumuz “rainbow foods”. İyiliği ve güzelliği çağrıştırdığı için yaptıkları rengarenk yiyeceklere “unicorn foods” diyenler de oluyor. Adına ne derseniz deyin, konumuz bu rengarenk yiyeceklerin türemesi. Rengarenk yiyeceklerin ilk kez ortaya çıkması aslında 18 yıl öncesine dayanıyor. Ama o zamanlar sadece farkındalık yaratmak için kullanılan dönemsel bir üründü. LGBT’li bireylere “Pride week” boyunca destek verdiklerini göstermek için üretiliyordu bu rengarenk ürünler. Destek verdiklerini göstermek için neden sadece yeni bir ürün çıkarttıklarını tartışılır, ama çıkış hikayesi bu. Starbucks gibi kurumsal firmalar da bu akıma katıldı ve kendi söylemleriyle “unicorn frappuccino”‘u belli bir süre için üretti. Uzun bir süre dönemsel olarak devam eden bu rengarenk ürünler, internet dünyasındaki çok önemli bir gelişme ile farklı bir noktaya evrildi. Bu gelişme Instagram’ın büyümesiydi. Instagram milyonlarca kişiye ulaşınca insanlar aldıkları rengarenk yiyeceklerin fotoğraflarını paylaştı. Rengarenk yiyeceği görenler ise hemen onu almak için yola koyuldu. Ama o yiyecekler dönemlikti, yani elleri boş döndüler. Müşterileri çekmişken onları elleri boş gönderen işletmeler bunu önlemek için o ürünleri menülerine eklemek zorunda kaldılar. Ve sattıkları rengarenk yiyeceklerin hepsi aslında Instagram üzerinde birer reklam oluyordu. Hem de bu reklam için para da ödemiyorlardı. Yani çok kârlıydı. Bu yüzden bunu yapan işletmeler arttı ve rengarenk yiyecekler bir trend haline geldi. Bu trend tabi ki bir ürünle sınırlı kalmadı. Zaman içerisinde rengarenk bageller, kahveler, erimiş peynirler, makarnalar, kekler, hamburgerler ve pizzalar… Yani aklınıza gelen her yiyeceğin rengarenk olanını bulmak mümkün.
Peki bu trendin arkasında ne gibi bir bilimsel açıklama vardı? 2015 yılındaki bir çalışma, insanların farklı renkleri farklı tatlarla ilişkilendirdiği gösterilmiş. Mesela kırmızı ve mor tatlı, yeşil ve sarı ekşi tatla ilişkilendirilmiş. Bu yüzden rengarenk olan bagel daha fazla tat içereceğinden normal bagele göre daha çok tercih edilmiş. 2014 yılında Appetite Dergisi’ndeki bir araştırmaya göre renkli yiyecekler insanları sıkıntılardan uzaklaştırıyor. Bu, kahve gibi gündelik gıdaların bile rengarenk olmasını açıklıyor. Tabi bu trendin sağlıklı olup olmadığını söylememe gerek yok. Bütün bu yiyeceklerin yüzlerce kilo gıda boyası ile yapıldığını da…
Kaynaklarım: