ALGINI TATLANDIR: YAPAY TATLANDIRICILAR

Siz tatlılarınızı nasıl yapıyorsunuz? Hala şekerle mi? Stevia mı? Agave şurubu mu? Ya da bal mı? Bu saydıklarımın okuyabileceğiniz gibi avantajları da var dezavantajları da . Ama en azından hepsi doğal. Bir de aynı tatlılığı yapay bir şekilde sağlayanlar var. Onlara da tatlandırıcılar diyoruz Diyoruz ama çok tanımıyoruz kendilerini. Mesela sağlıklı mi? Diyabetik bireyler kullanabilir mi? Isıya dayanıklı mı yani yemeklerde kullanılabilir mi? Belki de bütün sorularımızın temelinde de bir soru; nasıl oluyor da küçük bir tablet sanki 3 bardak şeker koymuşçasına tatlandırabiliyor?  Acaba tatlandırmıyor da biz mi öyle algılıyoruz? Bunların hepsi birer merak konusu şimdilik. Ama bu yazıyı bitirdiğinizde muhtemelen olmayacak. Ha yine devam ederse merakınız yorum kısmını canlandırabilirsiniz. Emin olun okuyup cevaplandıracağım. Neyse, bitirmek için önce başlamak gerek değil mi?

 

Öncelikle yapay tatlandırıcıların yiyeceğinizi veya içeceğinizi tatlı yapmak için kullanılan kimyasallar olduğu ile başlayalım. İnsanlar bazen tükettiklerini aşırı şekerli olarak ifade eder. Eğer tükettiğiniz hazır bir besinse içindekiler kısmına bakarsanız tatlandırıcıları görme olasılığınız yüksek. Çünkü tatlandırıcılar aynı şeker gibi tatlıdırlar. Sadece şekerden birkaç yüz kat daha tatlıdırlar. Yani tadından değil tadın çok yoğun olmasından anlayabilirsiniz tatlandırıcı varlığını. Bazı tatlandırıcılar kalori içerse de çoğu tatlandırıcı kalori içermez. Ama nasıl olur? Bildiğiniz şeker gibi tadı var. Evet, tadı şekerli ama aslında şeker-siz. Dilimizin yüzeyi bir sürü tat tomurcuğu ile kaplıdır. Her bir tomurcuk birçok tat reseptörü içerir ki bu reseptörler de farklı aromaları algılar. Yediğiniz molekül ile reseptör birbirlerine uygun olduğu zaman beyne sinyal gider ve siz tadı algılarsınız. Şekerde de durum böyledir. Molekülün tatlıyı algılayan reseptörlere uyumu ile beyninizde tatlı algısı oluşur. Tatlandırıcı molekülleri şeker molekülleri ile yeterince benzerlik gösterir ve tatlılık reseptörleri ile bir uyum yakalayarak tatlı algısını oluşturur. Tabi ki vücudunuz için tatlandırıcılar şeker gibi kalorilere kadar yıkılamaz. İşte bu yüzden de kalori içermez ibaresi yer alır paketlerde. Kalori içeren bazıları ise parçalanabilir çünkü büyük ve komplike moleküllerdir. Hazır besinlerde tatlandırıcı kullanımı belirli kriterler ile kısıtlanmıştır. Türkiye’de kullanım oranları çok daha fazla maalesef.  İşte FDA’nın (Food and Drug Administration) izin verdiği tatlandırıcılar;

Aspartam: Softa şekerinden 200 kat daha tatlıdır. Aynı zamanda “şeker ikizi” veya “equal” olarak da bilinir.

Asesülfam Potasyum: Sofra şekerinden 200 kat daha tatlıdır. Asesülfam potasyum pişmeye uygundur. O yüzden daha çok pişirilen hazır gıdalarda kullanılır.

Advantame: Sofra şekerinden 20.000 kat daha tatlıdır. Pişirmeye uygundur.

Aspartam-asesülfat tuzu: Sofra şekerinden 350 kat daha tatlıdır. Ayrıca “twinsweet” olarak da bilinir.

Siklamat: Sofra şekerinden 50 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygundur. Amerika tarafından 1970 yılından beri kullanımı yasaklanmıştır.

Neotam: Sofra şekerinden 13.000 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygundur.” Newtame” olarak da bilinir.

Neohesperidin: Sofra şekerinden 340 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygun olmasının yanında asidik besinler ile de karıştırılabilir. Amerika tarafından kullanımı onaylanmamıştır.

Sakkarin: Sofra şekerinden 700 kat daha tatlıdır.” Sweet’N low” ya da “tatlı ikizi” adlarıyla da bilinir.

Suklaroz: Sofra şekerinden 600 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygun olmasının yanında asidik besinler ile de karıştırılabilir. “Splenda” ismi ile de bilinir.

 

Bazı insanların hem tatlı yemek hem de kalori almamak için tatlandırıcıları iyi bir yol olarak görebilir. Ama aslında değil. Çünkü tatlandırıcılar sizin iştahınızı arttırarak kilo alımına sebep olabilir. Sonuçta algılarla oynanıyor. Bunun sonucunda hala aç hissedebilirsiniz. Ayrıca tatlandırıcı tüketimi şekerli gıda tüketimini de arttırabilir. Bu yüzden bile obeziteye neden olabilir. Bir diğer soru için, tatlandırıcıların kan şekeri ve insülin düzeyi üzerinde bir etkisi bulunmamış. Yani diyabetli bireyler için tatlandırıcılar diyete tat katmak için kullanabilecek bir yöntem. Ama kilo alımı unutulmamalı. Ve etkiler üzerine daha birçok çalışmaya ihtiyaç var. Yalnız şu gösterilmiş ki tatlandırıcılı içecek içmek diyabet gelişme riskini %6-121 oranında arttırıyor. Tatlandırıcılar aynı zamanda bağırsaktaki bakterilerin dengessini bozup bazı sağlık problemlerine yol açabilir. Bazı insanları alerjileri olabileceği gibi PKU hastası bireyler aspartamı metabolize edemezler. Bu yüzden PKU’luların aspartamdan uzak durması gerekir.

 

Kaynaklarım:

1)https://www.healthline.com/nutrition/artificial-sweeteners-good-or-bad

2)https://www.fda.gov/Food/IngredientsPackagingLabeling/FoodAdditivesIngredients/ucm397725.htm

ALGINI TATLANDIR: YAPAY TATLANDIRICILAR

Siz tatlılarınızı nasıl yapıyorsunuz? Hala şekerle mi? Stevia mı? Agave şurubu mu? Ya da bal mı? Bu saydıklarımın okuyabileceğiniz gibi avantajları da var dezavantajları da . Ama en azından hepsi doğal. Bir de aynı tatlılığı yapay bir şekilde sağlayanlar var. Onlara da tatlandırıcılar diyoruz Diyoruz ama çok tanımıyoruz kendilerini. Mesela sağlıklı mi? Diyabetik bireyler kullanabilir mi? Isıya dayanıklı mı yani yemeklerde kullanılabilir mi? Belki de bütün sorularımızın temelinde de bir soru; nasıl oluyor da küçük bir tablet sanki 3 bardak şeker koymuşçasına tatlandırabiliyor?  Acaba tatlandırmıyor da biz mi öyle algılıyoruz? Bunların hepsi birer merak konusu şimdilik. Ama bu yazıyı bitirdiğinizde muhtemelen olmayacak. Ha yine devam ederse merakınız yorum kısmını canlandırabilirsiniz. Emin olun okuyup cevaplandıracağım. Neyse, bitirmek için önce başlamak gerek değil mi?

 

Öncelikle yapay tatlandırıcıların yiyeceğinizi veya içeceğinizi tatlı yapmak için kullanılan kimyasallar olduğu ile başlayalım. İnsanlar bazen tükettiklerini aşırı şekerli olarak ifade eder. Eğer tükettiğiniz hazır bir besinse içindekiler kısmına bakarsanız tatlandırıcıları görme olasılığınız yüksek. Çünkü tatlandırıcılar aynı şeker gibi tatlıdırlar. Sadece şekerden birkaç yüz kat daha tatlıdırlar. Yani tadından değil tadın çok yoğun olmasından anlayabilirsiniz tatlandırıcı varlığını. Bazı tatlandırıcılar kalori içerse de çoğu tatlandırıcı kalori içermez. Ama nasıl olur? Bildiğiniz şeker gibi tadı var. Evet, tadı şekerli ama aslında şeker-siz. Dilimizin yüzeyi bir sürü tat tomurcuğu ile kaplıdır. Her bir tomurcuk birçok tat reseptörü içerir ki bu reseptörler de farklı aromaları algılar. Yediğiniz molekül ile reseptör birbirlerine uygun olduğu zaman beyne sinyal gider ve siz tadı algılarsınız. Şekerde de durum böyledir. Molekülün tatlıyı algılayan reseptörlere uyumu ile beyninizde tatlı algısı oluşur. Tatlandırıcı molekülleri şeker molekülleri ile yeterince benzerlik gösterir ve tatlılık reseptörleri ile bir uyum yakalayarak tatlı algısını oluşturur. Tabi ki vücudunuz için tatlandırıcılar şeker gibi kalorilere kadar yıkılamaz. İşte bu yüzden de kalori içermez ibaresi yer alır paketlerde. Kalori içeren bazıları ise parçalanabilir çünkü büyük ve komplike moleküllerdir. Hazır besinlerde tatlandırıcı kullanımı belirli kriterler ile kısıtlanmıştır. Türkiye’de kullanım oranları çok daha fazla maalesef.  İşte FDA’nın (Food and Drug Administration) izin verdiği tatlandırıcılar;

Aspartam: Softa şekerinden 200 kat daha tatlıdır. Aynı zamanda “şeker ikizi” veya “equal” olarak da bilinir.

Asesülfam Potasyum: Sofra şekerinden 200 kat daha tatlıdır. Asesülfam potasyum pişmeye uygundur. O yüzden daha çok pişirilen hazır gıdalarda kullanılır.

Advantame: Sofra şekerinden 20.000 kat daha tatlıdır. Pişirmeye uygundur.

Aspartam-asesülfat tuzu: Sofra şekerinden 350 kat daha tatlıdır. Ayrıca “twinsweet” olarak da bilinir.

Siklamat: Sofra şekerinden 50 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygundur. Amerika tarafından 1970 yılından beri kullanımı yasaklanmıştır.

Neotam: Sofra şekerinden 13.000 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygundur.” Newtame” olarak da bilinir.

Neohesperidin: Sofra şekerinden 340 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygun olmasının yanında asidik besinler ile de karıştırılabilir. Amerika tarafından kullanımı onaylanmamıştır.

Sakkarin: Sofra şekerinden 700 kat daha tatlıdır.” Sweet’N low” ya da “tatlı ikizi” adlarıyla da bilinir.

Suklaroz: Sofra şekerinden 600 kat daha tatlıdır. Pişmeye uygun olmasının yanında asidik besinler ile de karıştırılabilir. “Splenda” ismi ile de bilinir.

 

Bazı insanların hem tatlı yemek hem de kalori almamak için tatlandırıcıları iyi bir yol olarak görebilir. Ama aslında değil. Çünkü tatlandırıcılar sizin iştahınızı arttırarak kilo alımına sebep olabilir. Sonuçta algılarla oynanıyor. Bunun sonucunda hala aç hissedebilirsiniz. Ayrıca tatlandırıcı tüketimi şekerli gıda tüketimini de arttırabilir. Bu yüzden bile obeziteye neden olabilir. Bir diğer soru için, tatlandırıcıların kan şekeri ve insülin düzeyi üzerinde bir etkisi bulunmamış. Yani diyabetli bireyler için tatlandırıcılar diyete tat katmak için kullanabilecek bir yöntem. Ama kilo alımı unutulmamalı. Ve etkiler üzerine daha birçok çalışmaya ihtiyaç var. Yalnız şu gösterilmiş ki tatlandırıcılı içecek içmek diyabet gelişme riskini %6-121 oranında arttırıyor. Tatlandırıcılar aynı zamanda bağırsaktaki bakterilerin dengessini bozup bazı sağlık problemlerine yol açabilir. Bazı insanları alerjileri olabileceği gibi PKU hastası bireyler aspartamı metabolize edemezler. Bu yüzden PKU’luların aspartamdan uzak durması gerekir.

 

Kaynaklarım:

1)https://www.healthline.com/nutrition/artificial-sweeteners-good-or-bad

2)https://www.fda.gov/Food/IngredientsPackagingLabeling/FoodAdditivesIngredients/ucm397725.htm