Şeker… Varlığı bir dert yokluğu yara. Herkesin dilinde. Kulaktan dolma diyetlerin meşhur uzak durulması gereken beyazlarından. Hatta en önde gideni. Kilo vermenin de sağlıklı olmanın da öncelikli koşulu şekeri kesmek. Peki sadece şeker mi? Yani sadece şekeri kesince sağlıklı mı oluyoruz? Tabi ki hayır. Sağlığı şekere bağlayamayız. Ama şekerin adı çıkmış bi kere. Tabi bu kanı araştırmalarla destekleniyor ama ben size kahve içmeye gelen komşunuzun bu araştırmalara dayandığını pek düşünmüyorum. Neyse durum şeker adına bu olunca olay yeni şeker alternatifleri bulmaya döndü. Bugün onlardan biri konuğum. Agave şurubu diyen de var agave nektarı diyen de. Şekere daha sağlıklı bir alternatif olarak gösteriliyor. Bakalım gerçekten şekeri tahtından edebilecek mi?
Öncelikle nasıl elde edildiğine yani agave bitkisine bakmamız gerekir. Agave, özellikle Meksika’da yetişen ve kaktüsü andıran egzotik bir bitkidir. Şurubun yapımı ise çok zahmetli değildir. Ancak on yaş civarında olgunlaşmış bir agave bulmak gerekir. On yaş civarındaki agave bitkilerinin yaprakları kesilir. Kesilen yapraklardan bitkinin özü çıkar, bu kısım ananası andırır. Ardından bu öz ekstrakte olarak adlandırılan bir ayırma yöntemine tabi tutulur. Bu ayırma yöntemi ile bitkinin öz suyu elde edilir. Elde edilen öz su oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Ancak öz suyun büyük bir kısmı sudan oluşur. Öz suyun içerisindeki suyun buharlaştırılması ve hakiki agave şurubunun elde edilmesi için son aşama olan kaynatma aşamasına geçilir. Uygun koşullarda kaynatılan bitkinin öz suyu içerisinde bulunan su uçar ve geriye kıvamlı bir şekilde agave şurubu kalır. İşlem bu kadardır ama önemli olan sağlıklı olup olmadığı. Agave şurubu beyaz şekere oranla %25 daha tatlıdır ve glisemik indeksi düşük besinler kategorisindedir yani kan şekerini birden yükseltmez. Bunun sebebi içeriğinde yüksek miktarda fruktoz olması. Öyle ki mısır şuruplarından bile daha fazla fruktoz içerir. Fruktoz vücut tarafından metabolize edemez. O yüzden kan şekeri birden yükselmez. Bu durum iyi gibi görünse de aslında değil. Çünkü son çalışmalar gösteriyor ki aşırı fruktoz kullanımı karaciğere ciddi bir yük bindirir ve bu yük karaciğer fonksiyonlarını bozar, insülin direncini arttırır, karın bölgesinin yağlanmasına ve hatta obeziteye v-neden olur. Agave, hormanlarınızı da etkiler. Düzenli olarak agave tükettiğinizde vücudunuz tıpkı düzenli şeker alımında olduğu gibi insülin salgılamamaya başlıyor. Vücudun insülin salgılamaması da açlık seviyenizi kontrol eden leptin hormonunu etkiliyor. Sağlıklı bir alternatif olarak görülen agavenin sanıldığı kadar masum olmadığını ve tüketirken dikkatli olmamız gerektiğini unutmamalıyız.