ŞİMDİ BİR MAĞARA İNSANI OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜN: PALEO DİYET

İnsanoğlunun başı kaç yıldır kilolarıyla dertte sizce? Ya da şöyle sorayım: Kaç yıldır kilolar bir sorun haline gelmiştir? Belki de eski insanlar kilolu olmalarına rağmen bunu hiç dert etmiyorlardı. Eski zamanların beden algısının biraz günümüzden farklı olduğunu öğrenmiştim antropoloji dersinde. Mesela eskiden şişman olmak bir güç ve zenginlik göstergesiymiş. Tabi ders antropoloji olduğu için eski derken burjuva ve din adamlarının sınıfları olduğu dönemlerden bahsediyorum. Günümüzde ise insanlar fazla kilolarından kurtulmak için çeşit çeşit yöntemler uyguluyorlar. Hatta bıçak altına bile yatıyorlar. Yani özetle değişen güzellik algısı ile dert olmaya başlamış kilolar. Kiloların hayatımıza kazandırdığı bir başka terim ise kalori. Her şeyi kalori olarak değerlendiriyoruz. Buna bir lafım yok ama sadece kalori saymak yeterli değil besin tercihlerinde. Besinin enerji yoğunluğu, mikro besin ögelerinin dağılımı, içeriğindeki yararlı bileşikler de besin tercihlerinde önemli rol oynamaktadır. Bu besin tercihleri biraz uzun bir konu, burda girmiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum. Günümüzde yaşam koşulları ilk insanlarınki ile kıyaslanamayacak ölçüde iyi.  Ama her şeyde olduğu gibi beslenme konusunda da bir eskiyi model alma söz konusu. Tıpkı raw food akımı gibi. Bu sefer bir diyet modeli ile karşı karşıyayız. İşte karşınızda paleo diyeti.

Yontma taş devri

veya bilimsel adıyla Paleolitik Çağ, günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlamış ve 10.000 yıl önce de son bulmuştur. Bu çağda insanlığın atalarının ortaya çıkışı yanı sıra ilk aletler de yapılıp kullanılarak günümüzdeki aletlerin de prototipleri ortaya çıkmıştır. İlk insanların en büyük uğraşları hep besin bulma uğruna olmuştur. Kendi besinlerini üretemedikleri,  pişiremedikleri için avcı-toplayıcı bir hayat sürmüşler. Paleo diyeti de bu temeller üzerine kurulmuş. Aslında paleo diyetin bir felsefesi vardır. Bunun üzerine kitaplar da yazılmıştır. Esas çıkış noktası bir mağara insanı olarak günümüzde yaşamınızı sürdürmek. Öncelikle her şeyin doğal ve mevsiminde tüketilmesi gerekiyor. Bu kapsam dahilinde Paleolitik Çağ’da bulunmayan her şey yasak. Yani salam, sucuk, sosis, işlenmiş süt ürünleri. baklagiller, buğday ürünleri, rafine yağlar (bitki yağları ve margarin) ve rafine şeker yasak. Paleo diyetinde hayvansal kaynaklı yağlar dışında az miktarda zeytinyağı ve hindistan cevizi yağına izin verilmektedir. Günlük diyetimize tamamen doğa hakim olmalı. Çiğ olarak tüketilebilen sebzeleri pişirmemeye özen göstermelisiniz. Pişirmek zorunda iseniz de az pişirin. Yağsız ama.Doğada glisemik indeksi düşük sebzeleri tüketerek kan şekerinizi güvenli bölgede tutun. Doğal ortamda yetişen hayvanlardan elde edilen etleri tüketin. Dondurulmuş ve konserve etlerden uzak durun. Tavuk yerine o dönemde bulunan balık tercih edin. Vücudunuzda oluşabilecek D vitamini eksikliğine karşı bol bol güneşlenmeniz öneriliyor bu diyette. Ve tabi bir avcının olmazsa olmazı koşuşturmaca. Bizim bu dönemde avımızın peşinden koşturmamız mümkün olmadığı için bol spor önerilmektedir. Bu diyette uykunun da bir düzeni olması gerekli. En az 5, en fazla 9 saat uyumanız idealdir. Her şey doğal olduğu için soğan ve sarımsak bizim antioksidanlarımız, hastalığa karşı savunucularımızdır. İşlenmiş ürünlerden kaçındığınız ve sağlıklı yağları tükettiğiniz için paleo diyeti ile kilo da verebilirsiniz.