Zaman ilerliyor, günler geçiyor, yaşlar alınıyor, insan değişiyor hatta hayat değişiyor. Değişiyor değişmesine de insanlar değişmek istemiyor. Zaman korkutucu geliyor onlara. Mesela yaşlanıyor insan. Yaşlanınca kırışıklıklar ortaya çıkıyor. Yaşını belli ediyor artık insan. Ama çoğu insanın yaşlanmaya hiç niyeti yok. İşte onlar için de yeni bir sektör olarak yaşlanma karşıtı endüstrisi girdi hayatımıza. Bu endüstride neler mi var? Yaşlanma karşıtı kremler, maskeler, losyonlar, kürler hatta yaşlanma karşıtı olarak addedilen besinler. Evet artık besinler de işin içinde. Besinler de zamana karşı bir silah gibi kullanılıyor. Tabi hiç bir besinin zamanı durdurmak ve insanı gençleştirmek gibi bir özelliği yok. Ama bir insanı daha sağlıklı yapmak ve bu etkileri daha az hissetmesini sağlamak gibi bir özelliği olabilir. Bugün de onlardan biri konuğum. Ben de daha yeni tanıştım kendisiyle. Adı Moringa’ymış. Yaşlanma karşıtı endüstrisi ile adından söz ettirdi ama daha bir çok özelliği varmış. Mesela ne gibi diyorsanız anlatayım..
Moringa , bilimsel adıyla Moringa Oleifera, Hindistan, Pakistan ve Nepal gibi Doğu ülkelerini kendine anavatan bellemiş bir ağaç. Ama çok bereketli bir ağaç. Bu ağacın yapraklarından tutun da kerestesine kadar her şeyi kullanılabiliyor. Aslında daha önce böyle çok işlevli bir ağaçtan bahsetmiştim. O yazıma da buradan ulaşabilirsiniz. Bu ağacın yaprakları ön plana çıkıyor ama. Çünkü yapraklarından maske de yapılıyor, çay da. İsterseniz öğütüp kavurarak çerez niyetine de tüketebilir ya da yemeklerinize veya salatalarınıza katabilirsiniz tabi. Eğer ben çaycıyım derseniz de, bu çayı yapmanın iki yolu var. İster Matcha çayı gibi yaprakları öğütüp toz halinde sıcak suda çözdürebilir, ister bal ve zencefille tatlandırarak demleme usulü yapabilirsiniz. Her iki şekilde de yararı büyük. Çünkü yapraklarının yararı büyük. Yaprakları A vitamini içeriyor ve C vitaminiyle özdeşleşmiş portakaldan 3 kat daha fazla C vitamini içeriyor. Bunlarla da kalmıyor ve kalsiyum ile potasyum içeriyor. Potasyum içeriği önemli çünkü muzdan bile daha fazla potasyum içeriyor. Kalsiyumu yüksek oranda içermesinden dolayı süt ve süt ürünlerini tüketemeyen veya alerjik reaksiyon gösteren insanlarda kemik ve diş sağlığı için iyi bir alternatif olarak gösteriliyor. Ayrıca içerdiği antioksidanlar ile oksidatif stresi azaltarak kanser, kalp hastalıkları ve diyabete karşı koruyuculuk sağlıyor. Ve bunların yanı sıra kalorisi düşüktür. Yani diyetlerinize kolayca uyum sağlayabilir ve bir parçası olabilir. Günde bir sabah bir akşam olmak üzere iki fincan tüketilirse metabolizmayı 3 kat hızlandırır ve yağ yakımını arttırabilir. Yine antioksidan özelliği sayesinde cilde maske şeklinde uygulandığında kırışıklıkları en aza indiriyor, cilde parlaklık ve tazelik katıyor.
Peki bu Moringa iyi güzel de hiç mi yan etkisi yok derseniz, maalesef var. Kararından fazla kullandığınız takdirde kalp sıkışmasına, bulantıya, diyareye ve mide ekşimesine sebep olabilmektedir. Ayrıca yüksek oranda potasyum içeriğinden dolayı pelvis kaslarının kasılmasına ve rahimin sıkışmasına neden olarak düşük riskini arttırabilmektedir. O yüzden hamilelere önerilmez.