REKLAMLARIN ARANILAN TOHUMU: ACI ÇEHRE TOHUMU

Dünya üzerinde kaç tane bitki türü var biliyor musunuz? Ben bilmiyorum. Ama çok olduğunu biliyorum. Farkında mısınız, hepsinin de bir faydası var. Onu içersen bir hafta içinde ülserin geçer, yok bunu içersen çocuğun olur ama istemezsen şunu iç doğal korunma yöntemi filan. Hatta Zaytung’ta bir haber vardı ya bununla ilgili “Kaynatılıp İçilince Herhangi Bir Şeye İyi Gelmeyen Bitki Keşfedildi.” diye. Tam cuk oturmuştu bu reklamların arttığı döneme. Eskiden halk arasında yaygındı böyle şeyler ama şimdi bazı doktorlar ve meslektaşlarım da bu işin içinde. Şunu da söyleyeyim yeri gelmişken. Bu reklamlar çoğunlukla gerçeği yansıtmıyor. Bir kere “mucize” diye tanımlanabilecek olağanüstü bir besinimiz yok. Reklam politikaları da tamamen pireyi deve yapmak. Mesela EGCG(epi-gallo-kateşin-3-gallat) içeren matchanın, “kansere karşı müthiş çözüm, içen kanser olmuyor” tarzı reklamlarıyla karşılaşabilirsiniz. Bugün de öyle bir reklamdan gördüğüm bir bitki konuğum. Daha doğrusu o bitkinin tohumları. Bakalım o reklamın gerçek kısmını bulabilecek miyiz?

 

 

Bu tohumun ismi bile yüzümüzü buruşturmaya yetiyor aslında; acı çehre tohumu. Zayıflamak isteyip de ilaç benzeri maddeler kullanmak istemeyenlerin gözdesi şu anda. Acı çehre bitkisi köken olarak Britanya’dan gelmektedir ve Kırgısistan’dan Fas’a kadar bir çok alana yayılmış durumdadır. Acı çehre tohumunu güvenilir aktarlardan ya da doğal ürünler satan market ya da online alışveriş sitelerinden kolayca temin etmek mümkün oluyor. Bu tohumun gerçekten faydaları saymakla bitmiyor (!). Tatlı isteğini önlemesiyle, prostat büyümesine engel olmasıyla, yağ yaktırmasıyla, iştah kapatmasıyla, kabızlığı gidermesiyle, vücuttaki sarkmaları önlemesiyle ve kan şekerini düzenlemesiyle resmen bir kötü gün dostu. Popüler olmasında altı çizilen özellik yağ yaktırması. Çünkü amacımız kilo kaybetmek. Bu özelliği ile reklamların aranılan yüzü oldu kendisi. Tabi giden kilolar hep yağdan oluyor. Şaka bir yana bu kadar çeşitli özelliği olan bir besin mümkün olamaz. O giden kilolar da yağ değil su. Acı çehre tohumu çok güçlü bir diüretik sadece. Çok güçlü olduğu için de yeterli suyu mutlaka almak gerekiyor. Gereken su da günde 2 lt. Alınmazsa dehidratasyon durumu meydana geliyor ve vücudumuzun susuzluğa pek toleransı yok. Yani dehidratasyon ciddi bir durum. Özellikle hamilelere böbreğinde ve ciğerlerinde herhangi bir sağlık sorunu olanlara acı çehre tohumu kullanımı önerilmez.  Eğer ben bütün etkilerinin farkındayım ama nasıl tüketeceğimi bilmiyorum derseniz onu da söyleyelim. Öncelikle bir bardak sıcak suyun içine 5-6 adet kurutulmuş acı çehre tohumu atabilir ve bu şekilde 5-10 dakika demlendirip süzdürerek çay olarak tüketebilirsiniz. Bu yöntemi uygulamaya karar verirseniz sabah ve akşam, kahvaltı ve akşam yemeğinden yaklaşık 30 dakika kadar önce içebilirsiniz. Eğer farklı bir şekilde tüketmek isterseniz yine günde 2 kez, tok karnına 3-4 adet acı çehre tohumunu ılık su eşliğinde çiğneyerek de tüketebilirsiniz. Tadının pek beğenilmediğini de belirtmeden geçmeyelim tabi. Ama hazır olarak satılan macunları da var. Çok istiyorsanız onu da deneyebilirsiniz.

REKLAMLARIN ARANILAN TOHUMU: ACI ÇEHRE TOHUMU

Dünya üzerinde kaç tane bitki türü var biliyor musunuz? Ben bilmiyorum. Ama çok olduğunu biliyorum. Farkında mısınız, hepsinin de bir faydası var. Onu içersen bir hafta içinde ülserin geçer, yok bunu içersen çocuğun olur ama istemezsen şunu iç doğal korunma yöntemi filan. Hatta Zaytung’ta bir haber vardı ya bununla ilgili “Kaynatılıp İçilince Herhangi Bir Şeye İyi Gelmeyen Bitki Keşfedildi.” diye. Tam cuk oturmuştu bu reklamların arttığı döneme. Eskiden halk arasında yaygındı böyle şeyler ama şimdi bazı doktorlar ve meslektaşlarım da bu işin içinde. Şunu da söyleyeyim yeri gelmişken. Bu reklamlar çoğunlukla gerçeği yansıtmıyor. Bir kere “mucize” diye tanımlanabilecek olağanüstü bir besinimiz yok. Reklam politikaları da tamamen pireyi deve yapmak. Mesela EGCG(epi-gallo-kateşin-3-gallat) içeren matchanın, “kansere karşı müthiş çözüm, içen kanser olmuyor” tarzı reklamlarıyla karşılaşabilirsiniz. Bugün de öyle bir reklamdan gördüğüm bir bitki konuğum. Daha doğrusu o bitkinin tohumları. Bakalım o reklamın gerçek kısmını bulabilecek miyiz?

 

 

Bu tohumun ismi bile yüzümüzü buruşturmaya yetiyor aslında; acı çehre tohumu. Zayıflamak isteyip de ilaç benzeri maddeler kullanmak istemeyenlerin gözdesi şu anda. Acı çehre bitkisi köken olarak Britanya’dan gelmektedir ve Kırgısistan’dan Fas’a kadar bir çok alana yayılmış durumdadır. Acı çehre tohumunu güvenilir aktarlardan ya da doğal ürünler satan market ya da online alışveriş sitelerinden kolayca temin etmek mümkün oluyor. Bu tohumun gerçekten faydaları saymakla bitmiyor (!). Tatlı isteğini önlemesiyle, prostat büyümesine engel olmasıyla, yağ yaktırmasıyla, iştah kapatmasıyla, kabızlığı gidermesiyle, vücuttaki sarkmaları önlemesiyle ve kan şekerini düzenlemesiyle resmen bir kötü gün dostu. Popüler olmasında altı çizilen özellik yağ yaktırması. Çünkü amacımız kilo kaybetmek. Bu özelliği ile reklamların aranılan yüzü oldu kendisi. Tabi giden kilolar hep yağdan oluyor. Şaka bir yana bu kadar çeşitli özelliği olan bir besin mümkün olamaz. O giden kilolar da yağ değil su. Acı çehre tohumu çok güçlü bir diüretik sadece. Çok güçlü olduğu için de yeterli suyu mutlaka almak gerekiyor. Gereken su da günde 2 lt. Alınmazsa dehidratasyon durumu meydana geliyor ve vücudumuzun susuzluğa pek toleransı yok. Yani dehidratasyon ciddi bir durum. Özellikle hamilelere böbreğinde ve ciğerlerinde herhangi bir sağlık sorunu olanlara acı çehre tohumu kullanımı önerilmez.  Eğer ben bütün etkilerinin farkındayım ama nasıl tüketeceğimi bilmiyorum derseniz onu da söyleyelim. Öncelikle bir bardak sıcak suyun içine 5-6 adet kurutulmuş acı çehre tohumu atabilir ve bu şekilde 5-10 dakika demlendirip süzdürerek çay olarak tüketebilirsiniz. Bu yöntemi uygulamaya karar verirseniz sabah ve akşam, kahvaltı ve akşam yemeğinden yaklaşık 30 dakika kadar önce içebilirsiniz. Eğer farklı bir şekilde tüketmek isterseniz yine günde 2 kez, tok karnına 3-4 adet acı çehre tohumunu ılık su eşliğinde çiğneyerek de tüketebilirsiniz. Tadının pek beğenilmediğini de belirtmeden geçmeyelim tabi. Ama hazır olarak satılan macunları da var. Çok istiyorsanız onu da deneyebilirsiniz.